Galilee
Her ailenin bir sırrı vardır. Geary'ler de bu kuralın istisnası değildir. Rockefeller'lar kadar zengin, Kennedy'ler kadar parlak başarılara imza atmış olan bu hanedan, İç Savaş'tan bu yana Amerika'daki hayatı görünmez elle yönetmiş ve bütün bu süre boyunca hem yozlaşmalarının ne kadar derinlere indiğini hem de ölümsüz (!) Barbarossalar'la olan acımasız kan davalarını zekice saklayabilmişlerdi. Ama bütün bunlar değişmek üzereydi... Barbarossa hanedanının prensi Galilee, Geary ailesine gelin giden Rachel Pallenberg'e âşık olunca, aileler arasındaki bastırılmış nefret su yüzüne çıkacak ve karşılıklı yokedici bir çılgınlığa dönüşecektir. Artık bütün sırlar ortaya dökülmüştür... Hem de yazardan bu kitabın devamını bekleten, 'olayların devamını keşke yazsa' dedirtecek biçimde...
Barker okutuyor kendini
GALILEE
Clive Barker
Barbarossa ve Geary aileleri arasındaki ilişkilerin tarihini okuyoruz bir Barbarossa’nın kaleminden,Kuzey/Güney savaşından bu yana, aralarla.Barbarossalar’dan kara derili Galilee,
Geary’lerin son gelini Rachel ile buluşmaktadır,Geary kadınlarına ait olan adadaki evde.Rachel, Galilee’nin aşk yaşadığı ilk Geary kadını değildir,sonuncusudur ancak.Geary hanedanının içindeki çatışmalar, aile servetinin yönetilmesine ilişkin anlaşmazlıklar, giderek aile içi cinayetlere dek uzanacak ve Barbarossalar ile Geary’ler arasındaki hesaplaşmaya dönüşecektir.
Servet ve servetin kaynakları, iktidar, ölümsüzlük, aşk ve tutku üzerine fantastik bir roman.Kutsanma Ayini’nden sonra okuduğum ikinci Clive Barker romanı.Clive Barker okumaya devam edeceğim.
Yorum yaz