menu

Tony Hillerman - Rüzgarın Çığlığı

Yazan: A. Ömer Türkeş
Yayın Tarihi: January 29, 2012 18:07

Amerikan edebiyatını inceleyenler, aynı zaman diliminde çok farklı yazın tarzlarına rast gelineceğini işaret ederler. Ülkenin genişliği, bölgesel gelenekler yaratmıştır. Bu konuda en bildik örnek - William Faulkner’lı- Güney edebiyatıdır. Zaman zaman hız kesse de etkisini hiç yitirmeyen bölgecilik, günümüzde de yazar ve okuyucu topluyor. Bölgeciliğin en çok kullanıldığı türlerin başında ise polisiyeler geliyor. Belki de büyük kentlerin seri katillerinin, bilimle donanmış kriminaloji labaratuarlarının yeknesaklığından kurtulmak için, Amerikan topraklarının derinliklerine, kadim halklarına, gizemli geleneklere yönelik bir ilgi var. Bizim Tex maceralarından tanıdığımız Navaho yerlilerini ve yaşadığı toprakları mekan edinen Tony Hillerman da, 1970’ten bu yana “Navaho” polisiyeleri ile ünlenmiş. 1922 Oklahoma gazetecilikten geçtiği yazarlık alanında yakaladığı başarıyla hem bir çok ödülün sahibi olmuş, hem romanları çok satmış hem de kızılderili toplulukların sevgisini kazanmış.
 
ABD’nin güneybatısında, New Meksika dolaylarında, bir zamanlar Navaho halkına ait topraklarda geçen “Nahaho” dizisi, “Joe Leaphorn ve Jim Chee” serisi olarak da biliniyor. Zaten Hillerman romanlarının en çekici yanı -birisi orta yaşın üzerinde, yarı emekli diğeri genç- her ikisi de Kızılderili halkının erdemleriyle donatılmış detektif tiplemeleri. Ne yazık ki Türkiye’de yeterli ilgiyi görmedi Hillerman ve Navaho’ları. Daha önce çevrilmiş bir tek macerasını okuduk; “Porsuk Avı”. Serinin sekizinci macerasıydı. “Rüzgarın Çığlığı” ise 9.macera. Issız bir arazide terk edilmiş bir kamyonette bulunan cesetle başlayan hikaye, bölgenin geleneksel bir sorunu etrafında gelişiyor; altın. Tarih boyunca altına tamah eden beyazlar tarafından topraklarından edilen Navaho’lar artık böyle korkular yaşamıyorlar belki, ama beyaz adamların altına olan tutsaklığı hiç bitmiyor. Detektiflerimiz öldürülen gencin üzerindeki haritaları, eski bir cinayet ve kayıp bir kadın vakasıyla birleştirmek için gayret ederlerken, kendilerini küçümseyen FBI ajanlarını da atlatmak zorundalar… Kültür endüstrisinin büyük çaplı üretim ihtiyacı birbirine benzer fast-food polisiyeler yaratırken, aynı endüstriyi beslese bile, Hillerman gibi yazarların farklılık arayışlarında başka bir tad var. Suçtan değil insandan, insani tutkulardan yola çıkan Hillerman, bir cinayet etrafında kesişen ve yiten hayatları güzel bir polisiye kurguyla canlandırmış. Kızılderili örf ve adetleriyle, gizemli efsanelerle beslenen hikayede zaman zaman metafiziğin kapısını tıklatacakmış gibi oluyoruz. Neyse ki, iyi bir polisiyede asla açılmaması gereken kapıyı aralamıyor Hillerman. Birbirini tamamlayan iki detektif sayesinde Kızılderili geleneklerini, geleneklerin günümüzde yaşayan biçimlerini, insan ve doğa felsefesini arka planına alarak Raymond Chandler tarzı nefis bir polisiye çıkarmış.

Kategori: A. Ömer Türkeş Yazıları
Etiketler:
Tony Hillerman
Rüzgarın Çığlığı

Yorum yaz
mode_edit

İLGİLİ KİTAPLAR

Nopic

İLGİLİ YAZARLAR

Nopic