bir ay içinde ne kadar büyük bir değişikliğe uğrayabilir ki? Yazar, kitabın sonunda kahramına bu soruyu sordurtuyor. Kitabı okurken bunu farketmiyorsunuz belki ama siz de son sayfada bu soruyu kendinize sorabilirsiniz. Fakat bunun öncesinde, bu okuduğum ilk J.Grisham kitabı idi. Polisiye bir kitap olduğunu düşünürek almıştım, hatta bu düşünceyle okumaya başladığımdan ilk sayfalarda epey bir hayal kırıklığı da yaşadım ama kitap sonra sardı sarmaladı beni. Belki çok fazla heyecan içinde bırakmıyor ama o kadar güzel yazılmış ki (burada çevirinin de öneminin büyük olduğunu düşündüğümden çevirmen, Enver Gürsel'e de teşekkürlerimi sunuyorum) ne zaman sonuna kadar geldiğinizin farkına bile varmıyorsunuz. İçinde çok fazla sizi şaşırtan, meraklandıran unsur yok ama yine de insanlık açısından sorgulatan, hayatın kısa sürede ne gibi değişikliklere uğrayacağını gösteren güzel bir kitap.
John Grisham toplumun kanayan yaralarını çok iyi biliyor ve hemen her romanında bunlardan birini derinlemesine sorguluyor. Aslında romanlarında ana tema para ve diğerleridir. Zira hep büyük bir tazminatın veya davanın etrafında dönen olayları anlatmayı sever. Paranın karşısında da hep birşeyler olur. Bu kitabında da yardımseverliğin ve dostlukla parayı yarıştırıyor. Bir anda sadece yardım için her şeyden vazgeçen bir adamın öyküsü. Çok heyacanlı değil ama kesinlikle sürükleyici. John Grisham'ın sade anlatımıyla okunmaya değer bir kitabı daha. Okurken yine kendinizi sorgulamaktan kaçınamayacaksınız...