Yazmaya geldiğim yorumu 2008 yılında driyigun yazmış zaten. Kötü çeviriye tahammül edilebilir ama bu kitabın çevirisi sadece kötü değil, kısaltılmış, kırpılmış, perişan edilmiş bir çeviri. Bu halini okumaktansa hiç okumamak daha mantıklı olur. Ama John Dickson Carr'ın kötü çevirmenlere düştüğüne de tam katılmıyorum, Va-Nu'nun çevirileri harika(He Who Whispers - Viran Kule ve The Case of the Constant Suicides - Düşman Dostlar) + Ölüm Anaforunun çevirisi da baya baya iyiydi.
Ongen Ev Cinayetleri, Tokyo Zodyak Cinayetleri ile yavaş yavaş kendine gelen honkaku akımını (Japon cozy polisiyeler) adeta yeniden diriltir. Bu yüzdendir ki roman, Shin Honkaku (Yeni Ortodoks) hareketinin başlangıcı olarak kabul edilir. Kapalı oda-kim yaptı tarzını seviyorsanız kaçırmayın.
Elime kitabı aldığımda beni bu kadar derinden etkileyeceğini bilemezdim. Bir polisiye kitapta hem korku hem de ağlama duygusunu ilk defa yaşadım. Okumaya başladığınızda elinizden bırakamayacağınıza emin olabilirsiniz.
Başkomiser Muzaffer'in yolculuğu hiç bitmesin.