dürrenmatt'ın her kitabı gibi, her evde bulunması gereken kitaplardan biri. yazar, dar anlamda polisiye yazarı değil, edebiyat çevrelerinde önemli bir yere sahip olan ve yazdığı oyunlar ülkemizde de pek çok kez tiyatroya uyarlanan bir santçıdır.
dürrenmatt ironidir, vicdandır, özgürlüktür, adaletdir, ve bunlardan bahsedilen bir ortamda kendinle hesaplaşmadır. yazarın zeki dili insanı kıskıvrak yakalar, hikayenin içine çeker, kimi yerlerde fazlasıyla güldürür, ama en sonunda karanlıkla başbaşa bırakır. yazdığı kitapların süpriz sonları, genelde tartışmayla biter, ve okuyucuya asla yol göstermez, gerisini sizin düşünmeniz gerekir.
adalet de böyle bir kitaptır işte. bütün kentin en önemli bürokratlarının, işadamlarının her akşam takıldıkları bir restaurantda herkesin gözü önünde önemli bir şahıs tabancayla vurulur ve öldürülür, ancak kimse görmez. ve olaylar başlar. basit bir cinayet, her bir adımda bambaşka alanlara kayar. bir yandan olayların nasıl sonuçlanacağını merak ederken, bir yandan da adalet kavramı sorgulanır, hem de tüm çıplaklığıyla. henüz adalet kavramı kafanızda belli bir yere oturmamışsa, çok daha fazla sarsıcı olabilecek bir kitap.
yazarın en çok sinemaya uyarlanan romanı adaletdir, ancak bu filmlerden hiçbiri kitapla aynı büyüyü yaratamaz.
okuyun, okutun.
Dürrenmatt sade bir olayla bile büyük bir gerilim yaratıyor.Adalet kavramını didik didik ediyor.Dünyanın durumu,savaş ekonomi,toplumsal ilişkiler kitaplarında mutlaka yer alıyor.Bu kitapta bazan ileri bazan geriye giden anlatımı okuru biraz sıkıyor.Bazan alaycı bir anlatım tutturuyor.
Mutlaka bütün kitapları okunması gereken bir yazar Dürrenmatt.