ORTALIK KARANLIKTI. Çok yorgundum. Başım ağrıyordu. Aklım karmakarışıktı. Yol, dik yamaçlar arasından tepeye doğru çıkıyor ve ağaçlar, ince dalları ile Samanyolu'nun donuk pırıltılarına karşı bir siluet teşkil ediyordu. Nihayet düzlüğe ulaştım. Dik yamaç çitlerle sona ermişti. Sürülü bir tarlanın karşı tarafında yükselmekte olan hilâlin turuncu rengini çalılar arasından fark ettim. Her şey hareketsizdi. Bütün hayat gecenin soğuğunda donmuş gibiydi. Bir an için durdum. Dizlerim yorgunluktan titriyor ve üstümde kuruyan ter soğuk bir çelik gibi cildime yapışıyordu. Dikenli çalıların sivri uçları hafif bir rüzgâra boyun eğerek sallanmaktaydı. Vücudumu baştanbaşa saran titreme beni tekrar yürümeğe zorladı. Başımdan henüz bir kaza geçmişti ve bunun heyecanını el'an taşımaktaydım. (Kitabın İçinden)

Yorum yaz

Yorum Başlığı

mode_edit Yorum

Yorum yazmak için buraya tıklayarak login olunuz