“… Oğulları onların her şeyiydi – özellikle de Beth’in. Sürekli taşındıkları için Beth, uzun soluklu bir işte çalışma fırsatı bulamamıştı ve Jack’in tıp projeleri onun zamanının büyük bir kısmını kaplıyordu. Bunun sonucunda enerjisinin tümünü Danny’i büyütmek için harcamıştı.Oğlu da o kadar hayat doluydu ki, ona bakmak annesinin bütün gücünü tüketiyordu. Tam bir futbol hastasıydı ve dünyanın her liginden takımları destekliyordu: İngiltere’den Chelsea, İspanya’dan Real Madrid, İtalya’dansa Lazio bunların bir kaçıydı. Tuttuğu takımlara tezahürat edecek konumda olmadığındaysa, topa benzeyen herhangi bir nesneyi tekmelemeye başlardı, kırdığı camların haddi hesabı yoktu…”Patronunu öldürdüler, ailesini tehdit ettiler, evini sardılar. Şimdiyse hayatını istiyorlar. Jack Hunt, doğduğu kent olan Dublin’den Chicago’nun en iyi hastanelerinden birine terfi ettiğinde, önünde ailesi için önemli bir fırsat olduğunu görür. Bu yetenekli genç kalp uzmanı,ailesine yeni bir hayat sunabilecektir.Birinin başına geçmesi teklif edildiğindeyse, bu rüyası gerçekleşmek üzereydi. Fakat bu terfi tam bir kabustu.Yol ortasında sık sık karşılaştığı saldırılar, akılalmaz vandallıklar, yirmi dört saat süren göz hapsi… (Arka Kapak'tan)

Yorum yaz

Yorum Başlığı

mode_edit Yorum

Yorum yazmak için buraya tıklayarak login olunuz