Metropole Oteli, Brighton. Çılgın bir yılbaşı balosunun ardından bir kadın, odasına dönerken vahşi bir tecavüzün kurbanı oldu. Bir hafta sonra, başka bir kadın daha saldırıya uğradı. İşin ilginç tarafı, iki kurbanın ayakkabıları da saldırgan tarafından alınmıştı. Komiser Roy Grace, bu yeni olayların, 1997’de gerçekleşen çözülmemiş bir seri cinayet davası ile birtakım benzerlikler gösterdiğini fark etmişti. Ayakkabıcı adı takılan saldırganın, dört kişiye tecavüz ettikten sonra, beşinci kurbanını öldürüp ortadan kaybolduğuna inanılıyordu. Bu bir kopya cinayet miydi, yoksa hiçbir zaman yakalanamayan Ayakkabıcı geri mi dönmüştü? Benzer şekilde saldırıya uğrayan yeni kurbanlar da listeye eklendikçe, Grace, aynı kişiyle uğraştığına daha da emin oluyordu. Hafızasını zorlayarak ve geçmişin derinliklerine inerek saldırıların ardındaki sis perdesini aralayabilirdi. Katil, sokaklarda başıboş dolaşırken, Grace ve ekibi, beşinci kurbanın hayatını kurtarmak için kendilerini zamana karşı amansız bir yarışın içinde bulacaklardı. Ancak katil, düşündüklerinden daha zekiydi...