menu

Dörtlerin Yemini ( 7.5/10)
Orjinal Adı:
The Sign of Four (1890)
Yazar:
Yayınevi:
Yayın Tarihi:
Çevirmen:
-
Grafik Tasarım:
-
Karakterler:
Sizin Puanınız:

Sana kaç kere söyledim, imkânsız olanları elersen, arta kalan, ihtimal dışı bile olsa, hakikattir.” Sapsarı sisle kaplı Londra'nın Baker Sokağındaki evinde, hareketsizliğin sıkıntısını kokain dumanıyla gidermeye çalışan Sherlock Holmes'ün haleti ruhiyesi, babası on yıl önce sırra kadem basan, genç ve güzel Mary Morstan'ın ziyareti ile düzelecektir. Babasının kaybolması sonrasında, kim olduğunu bilmediği birinden her yıl aynı tarihte, içinde benzer bir inci bulunan bir kutu kendisine hediye edilen Mary Morstan, bu kez esrarengiz velinimetinden merak uyandırıcı bir davet almıştır. Holmes ve Watson'ın da bu buluşmada kendisine eşlik etmesini ister. “Fakat gündelik hayatın tekdüzeliğinden iğreniyorum. Zihinsel bir vecd için kıvranıyorum. İşte tam da bu yüzden zaten kendi özel mesleğimdeyim. Yahut onu yarattım diyelim, çünkü bunu yapan tek kişi benim dünyada.” “Tek gayriresmi dedektif mi?” dedim, kaşlarımı kaldırarak. “Tek gayriresmi danışman dedektif,” diye cevapladı. “Araştırma ve keşfetme işindeki en son ve en yüksek mercii, benim.”
Diğer Baskıları

Nopic Nopic Nopic Nopic Nopic Nopic Nopic Nopic Nopic Nopic Nopic Nopic Nopic


Yorumlar


Dörtlerin Yemini
February 04, 2006 11:50

Sherlock Holmes külliyatının, başka bir deyişle Canon'un ikinci durağı, yine bir roman: Dörtlerin Yemini, ya da Dörtlü Mühür.

İlk roman Kızıl Dosya ile bir takım benzerlikler taşıdığı aşikar. Öykü biraz daha fazla detay içeriyor. Romanın önemli olayı, Watson'ın evliliği..

Kızıl Dosya nasıl Amerika'dan adaya uazanan bir intikam öyküsü ise, bu roman da bu sefer doğudan, Hindistan'dan gelen bir intikam öyküsüdür. İki roman büyük benzerlikler taşıyor. İlkinde katilin daha geçerli bir sebebi varken, bunda bir hazinenin paylaşımı gibi daha çıkarcı bir sebep söz konusu. Ancak her iki romanda da maktuller masum değil.

Bu roman bize Holmes hakkında biraz daha fikir veriyor:

S.1 Holmes'un bir uyuşturucu müptelası olduğunu bu romanda öğreniyoruz. Watson "morfin mi, kokain mi?" diye sorduğuna göre, ikisini de kullanıyor demektir. Sebebini de öğreniyoruz: Varoluşun monotonluğunu protesto etmek için!..

S.7 Holmes'ün mesleği. Holmes kendini detektif olarak değil, "tek gayri resmi danışman detektif" olarak görür. Yani en üst başvuru mercidir, polisin çözemediği sorunlarla ilgilenir. Ancak daha sonra öykülerinde çok sefer, polisin hiç ilgilenmeyeceği, suç bile olmayan vakalarla ilgilendiğini göreceğiz.
S.8Holmes Watson'ın yazarlığını eleştiriyor.
S.17Bayan Morstan, Watson'un müstakbel eşi, arz-ı endam ediyor.
S.22Holmes'ün kadınlarla ilgili görüşlerini burada öğreniyoruz.

S.67Bir köpekten ilk kez faydalanıyor. Köpek Toby.
S.78Müslümanların beyaz ırktan olmadığı varsayımına dayanan bir çıkarsama.
S.93Baker caddesi başıbozukları, nam-ı diğer, Holmes'ün sokak timi bu romanda da işe yarayacak..
S.96"Hep sandal giyen Muhammetçilerin ayak başparmağı diğerlerinden ayrık durur." - S.H.
S.100"Kadınların en iyisine bile güvenemezsin" - S.H.
S.103Holmes ilk kez kılık değiştiriyor.
S.109Holmes'ün Watson'ın yazarlığı hakkındaki fikirleri
S.164Watson evleniyor, Holmes onu kutlamıyor. Holmes'ün aşk hakkındaki fikirleri..


Andaman Adası yerlileri ve Agra hazinesi
May 29, 2009 11:01

İlk kitaba göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim.
Doyle bu kitapta Hindistan'dan,shlerden ve müslümanlardan bahsediyor.
Kapalı Oda Cinayetini anımsatan ama öyle olmayan bir cinayetle karşı karşıya kalıyoruz.
Holmes'in uyuşturucu -morfin,kokain- kullandığı ve bunu kullanmayı savunduğu Watson tarafından anlatılıyor.
Holmes yine çıkarım bilimi hakkında bilgiler veriyor.
Holmes ideal bir dedektifin üç özelliği olması gerektiğini söylüyor.
-Gözlem
-Çıkarım
-Bilgi
Baker Street çocukları işin içine karışıp Holmes'e yardım ediyorlar.
Andaman Adası yerlileri romanı daha da ilginçleştiriyorlar.


Yorum yaz
mode_edit