Altın Balık, bir denizin içinde tek başına kalandır. Diğerlerinden farklı olduğu için kendini değerli hissedip şanslı sayabilir. Diğer yandan, hiçbirine benzemediği için dışlanabilir, kendisini yalnız hissedebilir. Bir balıkçı olduğunu düşün, böyle bir balığın olsa ne yaparsın?”
Herkesin oynadığı bir bilgisayar oyunu ve galibiyetin getirdiği vahşet… Patlayan bir bomba ve işe yetişme telaşı sonsuza kadar biten ve akşam sevdiklerine dönemeyecek insanlar… Patlamanın ardından yüz binlerce ekrandan işitilen şu sözler;
“Ne görüyorsunuz? Ne duyuyorsunuz? Neye inanıyorsunuz? Ben sizin adınıza bir cevap vereyim. Yalanlar görüyor, yalanları dinliyor ve yalanlara inanıyorsunuz. Sizi her an, her saniye ve her yerde, kesintisiz bir şekilde kandırıyorlar. Sanırım siz, bu durumdan mutlusunuz. Teknoloji sizin için bir nimet ve sizler de onun iflah olmaz müptelaları. Hadi, biraz gerçeklerden konuşalım.”
Peki, bu sözlerin sahibi kim? Bir sonraki eylemi ne olacak? Onu kim durduracak?
Altın Balık ise bu nefes kesen macerada dünyanın en gösterişli labirentinin dar sokaklarından çıkıp mısralara dokunan şairlerin gölgesinde geziniyor…
Peki, Altın Balık parmaklarının ucunda taşıdığı laneti kahramanca bir dokunuşa çevirip iyiliğe ilham verebilecek mi?
Aksiyon, macera ve fantastik okurları için nefes kesen bir polisiye roman!