Bu olaydaki herkes tek bir şey istiyor: tüm sırların gizli kalmasını.
Hükûmette önemli bir göreve sahip bir politikacının evinin yakınlarında bir ceset bulunur. Julia Gabrielsson vakayı araştırmak üzere görevlendirilir. Cevaplanması gereken sorular onu beklemektedir: Bu ceset kime aittir? Kim, neden bu kişiyi öldürüp tanınmayacak hale getirmiştir? Julia araştırmaya hemen başlar. Fakat gerçeği gizlemek için her şeyi yapabilecek birileri de kendini hemen belli eder.
Bu esnada, polis memuru David Sarac, bir akıl sağlığı merkezine kapatılmıştır. Yaşadığı olaylardan dolayı kafasında beliren sesleri susturamamaktadır. Ona verilen yatıştırıcı hapları yutmaz ve gizler. Tam yirmi iki hap biriktirir. Bunların hepsini yutup zihnindeki savaşı sona erdirmeyi planlamaktadır.
Fakat gizemli birinin kendisine sunduğu bir teklifle Sarac, ölümünü erteler. Bu kişi kendi sırrına karşılık, David'den başka bir sırrı açığa çıkarmasını ister: mutlu bir ailenin ve bir kadın cesedinin fotoğrafını. Ancak hiçbir şey göründüğü gibi kalmayacak ve ufukta beliren güç savaşında tüm kurallar yok sayılacaktır.