“Santral... bana karakolun... çabuk. Pensilvanya mı? Hayır, hanfendi... New York... Harlem... Dinleyin, hanfendi, tren garı değil. Polis. Lütfen, hanfendi... Alo... hey... buraya bi’ polis sürüsü gönderin... Frimbo’nun mekânı... falcının... evet. Batı 13, 130. sok... evet... biri ona bi’ şey yaptı! Evet... Tamam.”
1930’lu yıllar... Harlem...
Frimbo hiç beklenmedik bir anda ölü bulunur. Doktor John Archer ve Dedektif Dart, bu ani ölümü cinayete yorarak kollarını sıvarlar ve Frimbo’yla görüşmeye gelen herkesi sorgulamaya başlarlar. Tam katili yakaladıklarını düşünürken işler birden tepetaklak olur. Suç, suçlu; katil, maktul birbirine girer.
Rudolph Fisher yazarlığın yanı sıra doktorluk da yapmış biri; bu da romanın tıbbi ayrıntılarını ve gizemini daha oturaklı bir yere çekiyor kuşkusuz. Gerilim yavaş yavaş artarken, komedi de peşi sıra onu takip ediyor.
Dünyadaki ilk siyahi polisiye kitaplarını yazan Fisher, Türkçeye ilk kez çevriliyor.
Büyücünün Ölümü: Karanlık Harlem’de Gizemli Bir Hikâye soluksuz okunacak bir polisiye.