İşaretlere inan. Anomalilere inan.
Detaylara inan. Ama unutma ki inanmak sadece bir başlangıç.
Ne bir ipucu var ne de bir işaret. Suç yok, yalnızca anomaliler var. Ve her ölüm yeni bir hikâyenin başlangıcı. Bu, kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış bir adamın hikâyesidir: Kimliği, hafızası, sevdiği veya nefret ettiği hiçbir şey yok, elinde öfkesinden başka hiçbir şey yok… Gizli yeteneği hariç. Çünkü Marcus “penitenziere” rahiplerinin sonuncusudur; anomalileri fark etme ve her bir cinayetin kurgusunda yer alan ilmik ilmik ipleri görebilme yeteneğine sahip bir rahiptir. Fakat bu kez işler Marcus için bile zordur.
Sonu cinayetlere varan korkunç ama karşı konulmaz bir deliliğin hikâyesidir bu. Marcus ve Sandra bu sefer gerçeğe ulaştıklarını sandıkları her an can sıkıcı ve tehditkâr başka bir senaryoyla karşılaşacaklar. Bu hikâyede siz de Marcus’la aynı savaşı verecek, Sandra’yla aynı canavarın elinden kaçmaya çalışacaksınız. Son satıra kadar aynı umuda tutunup aynı korkulara kapılacaksınız. Ve yaşadıklarınızı asla unutmayacaksınız.