Eser, misafirlerini sıcak bir gülümsemeyle karşıladı. Ardından onlara, oturacakları yerlere kadar eşlik etti ve “Bugün benim için çok özel bir gün. Hayatımda hiç olmadığım kadar mutluyum. Lütfen yerinizden kalkmayın, sizlere servisi ben yapacağım” dedi. Eser’in bu davranışına kimse bir anlam verememişti. Aslında iyi bir kadındı ama o kadar sevecen, güler yüzlü ve kibar değildi. Kocasını kaybettikten sonra daha da değişmişti. Son derece huysuz, ters bir kadın olmuştu. Site sakinleri onun bu davranışlarını, bir gün düzelir umuduyla hoş karşılıyorlardı.
Mine, sohbete soruyla giriş yapmak istedi; “Gitgide azalıyor muyuz ne? Hiç bu kadar tenha olmamıştı burası, değil mi?” Havada kalan soruyu, Tilbe yanıtladı “Belki sonradan bize katılmak isteyenler olur. Havalar soğuyunca, insanın evinden dışarı çıkası gelmiyor.” dedi gülümseyerek. Eser, Tilbe’nin konuşması biter bitmez yerinden sakince kalktı, servis masasına doğru yöneldi ve kapaklı kek kalıbının içinden silahını çıkardı. Herkes tabağındaki kurabiyelerle köşe kapmaca oynarken Eser birden arkasına döndü ve silahını misafirlere doğrulttu.