Komiser Haritos da diğer tüm Atinalılarla birlikte sokakta olmayı ve Yunanistan’ın Avrupa Futbol Şampiyonasındaki zaferini kutlamayı tercih ederdi ama o etrafında olan bitenleri görmezden gelemiyordu. Olimpiyat stadının inşasında çalışan ve cinayete karışan Arnavut işçileri, yaşlı bir Yunanın en iyi arkadaşı olan Afrikalı küçük bir kız çocuğunu, Bosnalı bir Sırp olduğunu iddia eden ve dilencilik yaparak geçinen Yunan bir kimyageri, fahişelik yaparak hayatlarını kazanan Bulgarlar, Ruslar ve Rumenleri; özellikle de her sabah parka bırakılan ve her akşam tekrar oradan alınan genç kızı…
Petros Markaris Balkan Blues’ta, daha iyi bir yaşam arayışıyla çoğunlukla Balkan ülkelerinden Atina’ya gelen mültecileri konu alan dokuz öyküye yer veriyor.