Ankara’da sıradan bir cinayet vakası gibi başlayan soruşturma, çöpten çıkan bir cesedin ardından Başkomiser Nuri Sert ve ekibini karanlık bir hikâyenin içine sürükler.
Başkomiser Nuri Sert, namıdiğer Kavara Nuri, sezgilerine güvenerek olayın ardında daha büyük bir karanlık yattığına inanır.
İzler, onu bir ailenin bastırılmış öfkesinden doğan kanlı bir geçmişe ve uluslararası düzlemde oynanan kirli bir hesaplaşmaya götürür.
Yerel bir trajediden büyüyen bu dosya; aslında Macahel dağlarının derinliklerinde saklı değerli bir sır, gizli servisler ve diplomatik dengelerin çevresinde örülmüş ölümcül bir ağdır.
Başkomiser Nuri, bir katilin izini sürerken çürümüş bir sistemin damarlarını da gün yüzüne çıkaracaktır.
Adli tıptan istihbarat raporlarına uzanan bu dosyada, suçun bedeli kanla ve vicdanla ödenecektir.
“Öyle ki, ilk bakışta kolayca aydınlatılabilecek gibi görünen cinayet, şimdiden çok bilinmeyenli bir denkleme dönüşmüştü.”