Önce filmi izlemekte yarar var gibime geliyo.Çünkü okurken Spade gözünüzde o kadar da ilginç bir karakter olarak canlanmıyo ama Bogart oynayınca iş değişiyo tabiki(sevenlerini kastediyorum sadece)En azından az biraz sempatik bulabilirsiniz.İzlerken de okurken de eski dönem çalışması olduğunu akıldan çıkartmamak gerekiyo şu an bize klişe gözüken,hep de böyle olur dediğimiz şeyler o zaman için yeni bir akım vazifesindeydi.
Bir Boghart Filmi olarak da çevrilen bu roman, bugün değerlendirirsek klişelerle doludur. Anca unutulmamalı ki, bugün klişe olarak tabir edilen özellikler, o dönemde ortaya çıkan hususlar. Dolayısıyla görmezlikten gelinmeli. Ben romanı okurken bu klişelerden biraz rahatsız oldum ve Spade karakterini pek sevemedim. Ama bu da yine Kara Roman'ın özellikleridir, çünkü bir anti kahramandır Spade. Ortalarda bazen biraz sıkıldıysam da, sonu beni biraz şaşırttı ve dolayısıyla sevindirdi. Bu romana da İnce Adam'a verdiğim puanı (8) veriyorsam da, İnce Adam'ı daha fazla beğendiğimi söylemem gerek. Oradaki karakteri de çok sevdim. Ama 8 veriyorum çünkü iyi bir kitap ve polisiyecilerin okuması gerek diye düşünüyorum. Sam Spade karakterini tanımak için de iyi bir fırsat.
Ben önce filmi izleyip sonra kitabı okumuştum. Bu tür romanlarda sık rastlandığı gibi zeki, olaylar arasındaki bağı kolayca kuran, tuzaklardan kurtulmak için her zaman bir planı olan, sonuca ulaşmak için kimi zaman en basit yolu tercih eden, kadınlara karşı biraz maço bir karakter Sam Spade. Filmi daha çok beğendiğimi söyleyebilirim.