menu

Yastığın Soğuk Yüzü - Belen Gopegui

Yazan: A. Ömer Türkeş
Yayın Tarihi: November 19, 2011 11:34

"Yastığın Soğuk Yüzü", İspanyol yazar Belen Gopegui’nin Türkçede yayımlanan ilk romanı. Aslında polisiyenin sınırında gezinmiş Gopegui. Yüzeyde casusluk mesleğini icra eden kahramanları ve ABD’nin Küba etrafında döndürdüğü dolaplarla bir casusluk hikayesi var. Ancak daha derinlerde genç bir kız özelinde dünyanın gidişatına dair bir drama tanık oluyoruz. 2003 yılında, ABD'nin Irak'ı işgale hazırlandığı günlerde, İspanya’da başlıyor macera. Küçük yaşta ailesini Angola’da kaybetmiş Kübalı genç, güzel ve idealist ajan Laura Bahia, Madrid'de, ABD’nin Küba’lı muhalif gurupları satın alma planlarını bozmak için karşı-casusluk faaliyeti yürütüyor. ABD tarafında ise Madrid'de siyasi ataşelik yapan Philip Mull var. Mull, sanki Le Carr’ın romanlarından çıkıp gelmiş bir casus tipi. Pek çok yer gezmiş, Nikaragua’da önemli operasyonlar yürütmüş, yaptıklarının haklılığına duyduğu güveni çoktan yitirmiş, artık emekliliğini bekleyen yorgun ve yalnız bir adam. Birbirine hiç benzemeyen bu iki rakip Madrit’te karşı karşıya geldiklerinde tuhaf ve tutkulu ama sonu belirsiz bir aşka düşerler.

ABD’nin emperyal çıkarlarının dünyanın dört bir yanında türlü kirli ilişkiyle yürütülmesini insani dramlar üzerinden teşhir eden "Yastığın Soğuk Yüzü"nde asıl öne çıkan tartışma Küba Devrimi ve sosyalizmin geleceğiyle ilgili. Casusluk romanına düşünsel olarak soldan yaklaşan Gopegui, dili ve kurgusuyla da edebiyatın tadını katmış. Laura’nın sonu baştan belirlenmiş kaderini çizen olaylarla Laura’nın mektuplarını bir araya getiren anlatı tarzı, son mektubun son paragrafındaki çarpıcı satırlarla noktalanıyor;

"Ve eğer başarabilirseniz, yalnızca başarabilirseniz, bütün kuyuların kuruduğu, bütün tenlerin şeffaf olduğu yerde neden artık Küba'yı savunmuyoruz diye sorun kendinize. Belki de yeni buzdolapları olmadığından değildir, belki düşman bir ülke tarafından paraları ödenen ve kontrol edilen yetmiş beş muhalif üye yüzünden değildir, belki yapılan hatalar yüzünden değildir, hatta belki bile bile kötü yapılanlar yüzünden de değildir, çünkü sonuçta parça değil savunmadığımız şey, bütün. Lafın gelişi söylüyorum, düşmesini istediğimiz, devam etmemesini istediğimiz şey bütün; işte o zaman yeniden ters çevirin yastığınızı: Yanaktaki o yumuşak serinlik, bazen acıtır istemeden.

Kategori: A. Ömer Türkeş Yazıları
Etiketler:
Belen Gopegui
Yastığın Soğuk Yüzü

Yorum yaz
mode_edit

İLGİLİ KİTAPLAR

Nopic

İLGİLİ YAZARLAR

Nopic