Adını koymasa da, Sezar Aygen’in Dıştakiler'inde de paralel evrenler var. Ölümsüz'dekinden biraz farklı ama; bu hikayede yaşadığımız, bildiğimiz maddi dünya ile cinlerin, perilerin, ruhların yaşadığı metafizik alem arasındaki bir temas sağlanıyor. Daha geçen hafta bir TV kanalında gösterilen Outsiders (Dışardakiler) filmiyle hem isim hem konu açısından benzerlikler taşıyan Dıştakiler, 1994 yılının sıcak bir gününde başlıyor. İnşaat mühendisi Murat, karısı Meral ve oğulları Mert, İstanbul’dan iş için geldikleri Kastamonu’da mazisi Osmanlıya uzanan eski bir konağa yerleşmişlerdir. Aniden ortaya çıkıp aileye katılan kedileri Mırni ile sürdürdükleri mutlu hayat, bir gece vakti Meral’in evin alt katından gelen seslere uyanması ile kabusa dönüşür. Konağın en eski sahipleri çıkmıştır ortaya. Paralel bir evrende yaşadıkları için elbette Meral’i farketmezler. Ancak bir kırılma anı yaşanır ve değerli bir yüzük bizim evrenimizde kalır.
Murat ve Meral’in yüzüğün, konağın ve konaktaki insanların ardındaki sırların peşine düşmesiyle Osmanlı tarihine kadar uzanıyor yazar. Hikayesinin püf noktasını ise psişik yeteneklerle donattığı Zeliş Ebe’nin ağzından açıklamış; “bu sana söylediğim karanlık, pek çok şeyi gizler, üstlerini bir yorgan gibi örter. Dıştakilerin dünyası bu yorganın altındadır. Bazı insanlar bu varlıkları hissetmişlerdir, onları görmüşlerdir. Hatta onlarla konuşanlar, görüşenler, onlarla birlikte ve bizim dünyamızda yaşayanlar bile olmuştur, olmaktadır. İnsanoğlu bu varlıklara çeşitli isimler takmıştır. Kimi ecinniler der, kimi ruhlar der, kimi hayaletlerden bahis eder, veya başka başka isimler verebilirler. Bunların içinde, ecinnilerin varlıklarını bizim dinimiz kabul eder ve inanılmasını ister. Kuran-ı Kerim'de cinlerle ilgili pek çok sure de vardır. İsimleri ne olursa olsun, bu ayrı dünyada yaşayanlar Dıştakiler’dir.”
Gerilim tam da bu andan sonra –hikayenin aleyhine- kesiliveriyor. Çünkü Dıştakiler’le bu sevimli aile arasında herhangi bir çatışma yok. Düğümün çözümü ise yine İstanbul’da; Türk Metapsişik Araştırmalar Derneği'nin başkanı Prof.Dr.Mehmet Sedat Akyavuz’un kapısını çalan çifte bilimsel görünümlü olmakla birlikte içerik açısından Zeliş Ebe’ninkinden farksız bir rapor sunuluyor. Huzura eren Murat ve Meral, gönül rahatlığı içerisinde Kastamonu’dan ayrılıp İstanbul’a yerleşiyorlar…
Sezar Aygen, yıllarca sürdürdüğü mimarlık mesleğinden sonra "yazmanın dayanılmaz çekiliminden kendisini uzak tutamadığı" için almış kalemi eline ve o da taşrada geçen bir gerilim romanı kurgulamış. Yayımcılarla da uğraşmayıp kendisi bastırmış kitabını. Doğrusunu söylemek gerekirse, pek çok roman gibi editör ve redaktör desteğinden mahrum kalmanın eksiklik ve fazlalıklarını barındırmakla birlikte, edebiyatımızda az rastlanan gerilim türüne yerelin –perili ev- motifini taşıyan Dıştakiler’i, edebi ve ideolojik sorgulamalardan uzak duran, özellikle türü seven okuyuculara önerebilirim. Hikayenin temposunu düşüren ve metni Kastamonu Guide'a dönüştüren sayfalarca uzunluktaki –tarih, coğrafya, mimarlık ve yurttaşlık bilgileri içeren- kent anlatısı, tüketim kültürünü modern hayatın nimeti sayan insan tiplerin, etnik kesimlerle ilgili yorumlar ve metapsişik araştırmalarla bilimin yanyana geldiği bölümler, roman sosyolojisi, yerel tarih çalışması, vb. disiplinler için ilgi çekici olabilir.
Kategori: A. Ömer Türkeş Yazıları