menu

Elveda Ankara - Y. Sinan Tanyıldız

Yazan: A. Ömer Türkeş
Yayın Tarihi: April 01, 2012 16:25

Yazarın niyeti muhtemelen bir pembe dizi masalı anlatmak değildi, ama son derece gevşek bir olay örgüsü ile, inandırıcılığı hiç olmayan bir öykü çıkarmış ortaya; Kahramanımız Yıldız, kocası taraından aldatıldığını, kocasının intiharı sonucu öğrenmiş ve dünyaya küsmüştür. Maddi problemleri olmamakla birlikte, sıkılmamak için işlettiği butiğinde dışarıyı seyrederken, denize atlamak üzere olan bir adamı -Murat'ı- görür ve onu intihardan vazgeçirir. Hasta olan Murat'ı evine götürdüğünde, onun İleri gazetesinin sahibi ve ünlü bir kişi olduğunu öğrenir. Yıldız, akibeti meçhul bir maceraya atılmıştır artık. Murat'ın bir suikast sonucu öldürülmesi, miras olarak kendisine bıraktığı gazetenin yöneticiliğine getirir Yıldız'ı. Komşusu ev kadını Güler ve onun kocasını da yanına alarak, hiç bir deneyimi olmayan bu alemlerde başarıdan başarıya koşar. Öykünün merak saikini uyandırmak amacıyla, yazar karşımıza önce Murat'a benzeyen kuzen Cezmi'yi, sonlarda da bizzat Murat'ı çıkarır, ama bir çok olay, Yıldız'ın düşleri ile birlikte anlatıldığından, olup bitenlerin gerçekliği hakkında şüpheye kapılırız.

Edebi anlamda başarılı olmadığını söylemiştim "Elveda Ankara"nın. Rastlantısallığı fazlasıyla öne çıkarması, kadın karakteri Yıldız'ın karşısına çıkan engelleri -rahatlıkla- teker teker atlayışı, gazeteciler alemindeki çıkar ilişkilerinin karikatürleştirilmesi ve basitleştirilmesi, paranın harman olduğu bir dünyada geçen yaşantılar, kadın ve erkeğin üstlendiği roller, cinselliğin kullanılış biçimi, yani hemen her motif bir pembe diziden transer edilmiş gibi görünüyor. Herhalde yazar da bunların farkında olduğu için, aynı mekanda başlatıp aynı mekanda sonlandırdığı öykünün bir düş mü yoksa gerçek mi olduğunu belirsizleştirmiş.

Türkiye'de medya sektörünün siyaset ve mafya ilişkileri ile sıkı bağları olduğunu biliyoruz. Son yıllarda bir çok gazeteci de fail-i meçhul suikastler sonunda hayatlarını yitirmişlerdi. Roman, merkezine basın dünyasını ve bir gazeteciye yapılan suikastı aldığında, merak duygusunu uyandırmayı başarıyor. Acaba yazar bu önemli siyasi ve toplumsal gerçekleri mi ele alacak diyerek umutlanıyorsunuz. Ne yazık ki, Sinan Tanyıldız'ın böyle bir amacı yok. Dahası öykünün Türkiye, ABD veya Uganda'da geçiyor olup olmaması bile önemli değil. Toplumsal gerçeklerden kopuk, güzel ve yalnız bir kadının çevresinde dönen zamansız ve mekansız bir maceradan başka bir şey yok romanda. Bir gazetenin yönetiminin içeriksel ve muhasebe anlamında bu denli basitleştirilmesi karşısında –en hafif deyimle- gülümsüyorsunuz. Haberler, satış ağı, yöneticiler, genel yayın yönetmenleri kuklalıktan çıkmış karikatüre dönmüşmüş. Öykü, kurgu ve olay örgüsü ise, metni bir polisiye olarak algılamamıza yetmeyecek kadar hafif kalıyor.

"Elveda Ankara"nın bir ilk roman olduğunu düşünerek daha fazla bir söz söylemeyi gereksiz buluyorum. Ancak hem yazar hem de yayınevinin editörünü, yazma ve değerlendirme konusunda daha titiz olmaları konusunda uyarmak gerekiyor. Yazar ve kitap kolleksiyoncusu olanlar dışında okuyucuların ilgisini çekmeyecek bir roman.

Kategori: A. Ömer Türkeş Yazıları
Etiketler:
Y. Sinan Tanyıldız
Elveda Ankara

Yorum yaz
mode_edit

İLGİLİ KİTAPLAR

Nopic

İLGİLİ YAZARLAR

Nopic