BU YÜZÜĞÜ KİM AŞIRMIŞTIR?
Şişlinin Maruf Kibarlarından Nuriye Hf.nin alakası var mıdır?
İKİ SUALİMİZE NE DİYORSUNUZ?
ELMAS YÜZÜK
Şişlide bir salonda poker oynuyorlardı. Bir aralık ev sahibi Cavidan Hanım:
— Aman, dedi, bu yüzük parmağımı o kadar sıkıyor ki…
Ve yerinden kalkarak aynanın önüne gitti, yüzüğü parmağından çıkardı, aynanın kenarındaki rafın üstüne koydu, gelip masaya oturdu.
Oyun bittikten sonra, misafirlerden biri ve elli sekiz yaşlarında bir kadın olan Nuriye Hanım yerinden kalktı, aynanın önüne gitti, biraz durdu. Başka hiç kimse aynanın yanına gitmemişti.
Aradan yarım saat geçtikten sonra, Cavidan Hanım yüzüğünü almak için aynanın önüne gidince hayretle bağırdı:
— A… Benim yüzüğe ne oldu? Ortalarda göremiyorum.
Salon halkı, Cavidan Hanımın ilk telâşına o kadar ehemmiyet vermemiş, yüzüğün mutlaka bulunacağını zannetmişlerdi; fakat, yalnız aynanın önü değil, bütün salon iyice tarandı, elmas yüzük bulunamadı.
Oyun masasından en evvel kalkarak, aynanın önüne giden Nuriye Hanımdan şüphe etmeğe imkân yoktu. Çünkü bu kadın hem zengin, hem de herkesin itimadını kazanmış, bir yüzük çalmağa asla tenezzül etmeyecek bir insandı. Fakat dedi ki:
— Ne olursa olsun, en küçük bir şüphe altında kalmak istemem. Üstümü arayınız, hiç gücenmem bil’akis memnun olurum.
Orada bulunan erkeklerden biri de herkesin üstünün aranmasını teklif etti. Herkes buna şiddetle taraftardı. Fakat Cavidan Hanım itiraz etti:
— Olmaz, dedi, evimde böyle adi bir hareket istemem, hiç kimsenin üstünü aratmam. Zaten sevdiğim bir yüzük değildi.
Kocam izdivacımızın yıldönümü münasebetile hediye etmişti ama hoşlanmadığım için yenisini alacaktı. İsabet ki kayboldu. Şimdi yenisini alır.
Biraz evvel herkesin üstünün aranmasına pek te itiraz etmiyen Salim Bey, Cavidan hanımın kocası, zevcesinin sözlerini tasdik etti.
— Evet, bir elmas parçası için neşemiz kaçmasın. Kimsenin üstü aranmaz. Karımın dediği gibi isabet oldu, kendisine yenisini alırım.
Sonra, zevcesine dönerek ilâve etti.
— Hatırlıyor musun? Bir kere de senin pırlanta iğnen, Sümmerpalastaki baloda kaybolmuştu da yerine aldığımız iğne ne güzeldi.
Salim Bey, salondakilere bakarak devam etti.
— Zevcemin mücevhere karşı iptilasını bilirsiniz. Gülü seven dikenine de katlanır. Arada bir böyle küçük felaketler olacak, çare yok. Haydi biz oyunumuza devam edelim.
Nuriye Hanım itiraz etti.
— Hayır, Salim Beyefendi, dedi, vallahi olmaz, eğer beni aratmazsınız içim rahat etmez, bir daha da evinize gelmem.
Erkek misafirlerden biri de dedi ki:
— Evet, hepimizi aramalısınız, yalnızca yüzüğü bulmak için değil, hepimizin haysiyetini kurtarmak için aramalısınız. Zira muhakkak ki, bu yüzük birimizden birinin üstündedir, fail meydana çıksın, hem şüpheden, hem de meraktan kurtulalım.
Diğer bir erkek misafir de dedi ki:
— Evet, mademki bunu bütün misafirleriniz istiyorlar, hiç mahzur yoktur.
Ev sahibi Salim Bey, yüzüğün aranmasına razı oldu, fakat karısı Cavidan Hanım, bütün şiddetile itiraz ediyor:
— Olmaz, ben misafirlerimi bu kadar çirkin bir hareketle rahatsız edemem, diyordu.
Nihayet, Cavidan Hanımın ısrarına rağmen yüzüğün aranmasına karar verildi, hatta kimse gücenmesin, müsavat olsun diye Cavidan Hanımın üstü bile aranacaktı.
Cavidan Hanım bu kararı kabul etmedi ve protesto makamında, odayı terketmek istedi. Fakat, kocası onun kolundan tuttu, zorla odada bıraktı.
Evvela Nuriye Hanımdan başlanarak bütün misafirlerin, hatta Salim Beyle Cavidan Hanımın bile üstleri arandı. Yüzük bulunamadı.
Fakat, biraz sonra herkes yüzüğün aynanın yanında durduğunu görmesin mi? Anlaşıldı ki, yüzüğü çalan gene getirip yerine koymuştu. Fakat kimse buna dikkat edememişti ve failin kim olduğu anlaşılamadı.
O halde:
1— Yüzüğü aynanın önünden kim çaldı ve kim tekrar yerine koydu?
2— Niçin?
Kategori: Sınavlar