Birden elim tabancama gitti. Koltuk altımdaki kılıfı yokladım. Yerli yerinde duruyordu. Onun sıcaklığını duymak ferahlık vermekteydi bana. - Ne sanıyorsun yani?... Tepemize inerlerse kapana kıstırıverirler bizi.. O kalabalığın üstüne düşmekten daha büyük enayilik olamaz!.." Bunları söylerken yanyana sıralanmış üç valizin bulunduğu tarafa baktım. Görünüşlerinde hiçbir fevkaladelik olmayan alelade seyahat çantalarıydı. Kimse içindekilerden en ufak bir şekilde şüphelenmezdi... (Arka Kapak)