KEMİKTEN DAğ
Eliot Pattison
Çin’in işgali altındaki Tibet.Bir polis müfettişi iken sistem tarafından bir cezalandırılan ve bir kenara itilen Shan,Tibet’te geçirdiği yıllarda Tibet Budizmini özümsemiş bir Çinlidir.Shan,
bir yüzyıl kadar önce,Çin ordusu tarafından Tibet’ten götürülen ilah heykeline ait bir gözü (bir taş)ait olduğu yere,dağlara götürmekle görevlendirilmiştir.
Kafilenin harekete geçeceği sıralarda öncü keşiş öldürülür,bütün kafilenin gözleri önünde.Görünürdeki cinayet aleti bir asa ve katil de bir dobdob (Budist manastırlarında güvenlik ve disiplini sağlamakla görevli keşiş)olmasına rağmen maktulün öldürücü yaraları daha önce aldığı çıkar ortaya.Niçin ve kim tarafından,bu sorunun yanıtını bulmak,Shan’ın sorunudur artık,ilah gözünü korumak kadar.
Yolculuk sürerken yan kahramanlarımızla tanışırız yavaştan.Tenzin’in dramını,Winslow’un trajedisini,Khodrak’ın ihtirasını,Kızıl Ordu subayı Albay Lin’in dönüşümünü.
Okuduğum kitap,bir destan.Himalayalar’ın görkemi,Budizm’in mistisizmi,sömürgeci Çin sosyalizmi ve Tibetlilerin tevekkül içinde biçimlenen direnişleri,yazarın dingin anlatımı ile görkem kazanıyor.
Sanırım,tiryakisi olacağım Pattison’un.Kaçırmayın