Forsyth uluslararası politika, yakın tarih, gizli örgütler, silahlar, soğuk savaş, uluslararası hukuk, askeriye, polisiye prosedürleri vs. konularında yaptığı uzun araştırmalardan yola çıkarak kurgu yapan ve kitaplarında salt gerçeklere yer veren bir yazar.
Bu kitabında ise kendisini ilk defa "fantezi" olarak tanımlayabileceğimiz bir kurgu ile okuyoruz. Ayrıca bu kitabın konusu da alıştığımız Forsyth'lardan çok farklı.
Forsyth ile tanış olan Andrew Llyod Webber, kendisine böyle bir kitap yazmasını önerince bu hikaye ortaya çıkmış. Bildiğiniz üzere Operadaki Hayalet Gaston Leroux tarafından yazılmış yer yer korkunç bir romandır. Fakat bu hikayenin müzikal yorumuna imza atan Adrew Llyod Webber, hikayenin korkunç ve vahşi kısımlarını atarak olayı romantik bir boyuta taşımış; Gaston Leroux'nun Orta Doğu işkencecisi ucube hayaletini alıp aşık olunacak bir adama dönüştürmüştür. Frederick Forsyth da, Operadaki Hayalet'in Leroux versiyonunun değil, Webber versiyonunun devamını yazmıştır. Dolayısıyla okuyacağınız hikaye hem orijinal Leroux kitabının hem de klasik Forsyth tarzının aksine gerilimli değil romantik ve acıklı.
Ne yazarsa yazsın Forsyth çok iyi bir yazar ve isterse çok da güzel aşk hikayesi yazabiliyor.
Yine bir Forsyth, yine iyi bir kitap.