Ölüm, gazeteci Jack McEvoy'un işidir; başkalarının acısını kullanarak yazdığı yazılar ona ün ve para kazandırmıştır. Ancak bu kez, kendisini çok üzen bir öykü ve çözmek için umutsuzca çırpındığı bir bilmeceyle karşı karşıyadır. Seri cinayetler işleyen acımasız bir katil, her biri kafasını çözemediği bir cinayete takmış olan cinayet masası dedektiflerini öldürmektedir. Katilin kartviziti, Edgar Allan Poe'nun şiirlerinden dizelerdir; son kurbanı ise McEvoy'un kardeşidir -ikizi- hatta belki de kendisi...
Yazan: Bekir Karaoğlu
- April 23, 2010 16:56
Kategori:
Bekir Karaoğlu Yazıları
E.A.Poe şiirleri ile örülü cinayetler.
İki pencereden görünen cesetler ve pencereleri aynı açıdan görmeye çalışan bir gazeteci.
Kitabın bu romandaki kahramanı bir gazeteci.Kitabın tanıtım yazılarında bu nedenle,yazarın kendisini anlattığı söylenmekte.
İnanılmaz bir tempo.
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Bu konuda yorum ve öneriyle bana yol gösteren sevgili Purple´a teşekkür ediyorum. Kitap oldukça sürükleyici. Referansı Poe olan sağlam bir hikayesi ve iyi bir kurgusu var. Özellikle ilk yarısını okurken kitabı bırakamıyorsunuz. Fakat sonu çok zorlama gibi olmuş. Güzel başlayıp iyi giden kitabını yavanlaştırmış yazar bence. Connelly okumaya son sürat devam..
ŞAİR
Michael Connelly
Gazeteci Jack Mc Evoy, ikiz kardeşi polis dedektifi Sean’ın intihar ettiğini haber aldığında inanmakta güçlük çeker.Sean, intihar edecek adam değildir.Jack’ın araştırmaları Sean’ın intihar etmediğini,öldürüldüğünü ortaya çıkarırken,Sean ile benzer psikolojiyi paylaşırken –sorumlu oldukları cinayetleri aydınlatmakta güçlük çekip,takıntı haline getiren-intihar ettiğine inanılan dedektiflerin de aslında cinayetlere kurban gittikleri anlaşılacaktır.İntihar ettiklerine inanılan dedektiflerin bıraktığı sanılan ve onların o andaki ruh durumlarının yansıttığına inanılan notlar, aslında Edgar Alan Poe’nin şiirlerinden pasajlar içermektedir.
Jack,bir yandan kardeşinin başına gelenleri aydınlatmak amacıyla,diğer yandan gazeteciliğinden gelen dürtülerle peşine düşer katilin.Çocukluğunda tacize uğramış,geçimini; küçük çocukların mahrem fotoğraflarını çekip,bu fotoğrafları pazarlayarak sağlayan bu arada cinayet işlemekten de çekinmeyen bir katil,dedektif cinayetlerinin faili olabilir mi?Peki,ya o değilse?
Okumaya başladığınızda elinizden bırakamıyacağınız bir kitap
Michael Connelly'in okuduğum ilk kitabı.Soluk soluğa okudum ve çok beğendim.Bir arkadaş kitabın sonunun zorlama olduğunu söylemiş.Ama bence o son zorlama denilen kısım olmasaydı kitap okadar güzel olmayacaktı.Çünkü polisiye tadı oradan geliyor.Yoksa kitabın ilk kısmı bana Cerrah kitabını hatırlatıyordu.Cerrah'ta katilin kendini anlattığı kısımlar birinci ağızdan verilrken olaylar ikinci kişi tarafından anlatılıyordu.Şair de ise olaylar gazeteci Jack tarafından birinci ağızdan anlatılıyor .Katil ise ikinci ağızdan anlatılıyor.
Kitabı soluk soluğa okurken bugünün polis araştırmalarının yaralandığı teknik yöntemler de belirtiliyor.Yazar güzel bir kurgu yapmış.
Fakat nedense yeni polisiyelerde klasik polisiyelerin tadını tam olarak bulamıyorum.
Mutlaka okunması gereken bir kitap
Şair çok güzel bir kitap.Herkes okumalı.Yazar okuyucuyu heyecandan heyecana sürüklüyor