Gerçekten öyle. Remzi Ünal çok ilginç. Çok fazla sevilecek tarafı olmasa da, insan elinde olmadan hoşlanıyor bu insandan.
Bu sefer Ünal'ı Tarsus'ta yaşayan bir iş adamı yeğenini bulması için tutuyor. İlk anda dertsiz bir işe benzeyen bu görev daha sonra Boğaziçi Üniversitesi'ndeki uyuşturucu trafiğine kadar ilerleyecek. İnce olduğundan soluksuz okunacak bir kitap. Ben çok sevdim. İnsanın, tanıdığı çevresinde geçen bir polisiye okuması çok farklımış. Tarz olarak Ahmet Ünal'dan daha çok sevdim. Dil olarak olmasa da. Oker'in dili basit ve kolay anlaşılan bir dir. Birçok yerde de halk ağızı kullanılıyor. Özellikle "bilader" kelimesi sıkça geçiyor. Oker'de sevdiğim husus, direkt konuya girmesidir.
Benden 9 Puan!
Yerli polisiyeleri okurken nedendir bilmiyorum ama sanki hepsi aynı elden çıkıyormuş gibi bir hisse kapılıyorum. Kahramanların yaşam tarzları ve espri anlayışları neredeyse aynı gibi. Yerli polisiyelerin arasında bu ilk kitabını okuduğum Remzi Ünal'ı ilk basamaklara oturttum. Kitabı açtım başladım, iki saat sonra ise bitirip kapağını kapattım. Sürükleyici bir kitap ve işin içinde zeka var. Dedektifimiz de oldukça zeki. Türk işi Aikidosuna hayran kaldım.
Kaktüs Kahvesi Polisiye Roman Yarışması Birincilik Ödülü'nü 1999 yılında kazanan kitap. Bildiğim kadarıyla yarışmanın ikincisinde ödüle değer bir eser bulunamadı ve yarışma da tekrarlanmadı bir daha.
Hani agatha christieyi kolay okunduğundan dem vurarak eleştirenler vardır ya,merak ediyorum celil okeri okudukarında ne tepki veriyolardır acaba.Yanlış anlaşılmasın kesinlikle eleştirel anlamda söylemiyorum bunu.Çünkü dönem dönem hepimizin bu tarz kitaplar okumaya ihtiyacı oluyor.Kendi adıma severek ve inceliklerinden de kaynaklanarak tek seferde okuyorum kitaplarını Oker'in.Bir kere en sevdiğim yanı konuya hiçbir dolandırma,betimleme ve analizler yapmadan direkt olarak giriyor olması.Anlatmak istediğinin haricinde ayrıntılardan genelde uzak durarak okuyucuya o kitabı neden okumaya başladığını hiçbir zaman unutturmuyor.Dahil olduğu tarz açısından son derece doğru geliyor bana bu stil.Ana karakter için bir açıdan söylenecek çok şey varken başka bir açıdan analiz edilecek ilginç bir tarafı yada anlatılacak bir özelliği olmadığını da görebiliyosunuz.
Celil Oker kanımca Türkiye’de modern dönemin en önemli polisiye roman yazarıdır. Oker, daha Türkiye’de dedektiflik kurumu yokken, eski THY pilotu, yeni dedektif Remzi Ünal tiplemesini polisiye dünyamıza sokarak yarattığı seri ile belli bir “kaliteyi” sürdürmeyi başardı. Seride Oker, başarılı entrikaları, mekan anlatımındaki özen, karakter yaratımındaki gerçeklik, siyasi ve toplumsal meseleleri de değinen olay örgüsü ile günümüze kadar gelen dönemde dahil olmak üzere hard boiled türünün en önemli yerli örneğini vermiş oldu.