Geçmişte geçen her hikayeye "tarihi roman" etiketi yapıştırıldığı şu zamanlarda gerçekten tarihi bir roman okumak isteyenler için iyi bir seçenek olabilir. Zira bu kitabın en büyük artısı, Venedik Cumhuriyeti'nin 16. yy'daki belli bir kesitini; gerçek yerler, gerçek olaylar ve gerçek kişilere yer vererek (ve hatta gerçek kişilerden birisini kitabın baş kahramanları arasına sokacak kadar iddialı) yansıtıyor oluşu. Bunu da okuyucuyu tarihler ve terimlerle boğmadan yapmayı başarıyor. Osmanlı-Venedik ilişkilerini merak edenler ve sanat tarihiyle ilgilenenler için enteresan detaylar var. Yine de eğer simya ile ilgileniyorsanız, aradığınızı pek bulamayacaksınız.
Polisiye kısmına gelince; kurgunun ve sonun orijinal olduğunu iddia edemem. Ayrıca, başta "katil kim" yolunda ilerleyen hikaye bir süre sonra anlamsız bir hazina avına dönüşüyor, katilin kimliği de ikinci plana atılıyor.
Ama bu kitapla ilgili asıl eleştirim şu: Kahramanların yaşları, kompozisyonu, olaylara yaklaşımları, maceraya fütursuzca ve teklifsizce atılmaları vb. hadiseler, diyaloglar, ilişkiler, sorgulamalar fena halde Disney gençlik filmi tadında. Netice itibariyle bir yetişkin polisiyesi okumak isteyenlere önermem.