Orjinal Adı:
-
Yazar:
Yayınevi:
Yayın Tarihi:
Çevirmen:
Grafik Tasarım:
-
Karakterler:
-
Sizin Puanınız:
"Bahçe kapısından geçip henüz adımımı atmıştım ki, bir vınlamayla yerimde kaldım. Kendimi yere attığımda başımın üzerinden sersem sepelek üç ateş topunun geçtiğini gördüm. Her kimse, nerede olduğumu kestiriyor, ancak elinde tuttuğu kırkbeşliği nasıl kullanması gerekiğini bilmiyordu. (...) Onu aldım. Belime doladığı bacaklarından tutarak çevirdim, hemen girişteki makyaj masasının üzerine oturttum. Yüzüne, gözlerinin içine baktım. Dudakları aralık, sabit gözlerle çeneme, boynuma bakıyordu. Dört beş yıllık alışkanlıkla açtığım pantolon düğmelerimi benden bile hızlı, anlayamadığım bir serilikle açmıştı. Kasıklarımı tutup kendine çekti, bacaklarının arasına alırken avuçlayıp sıkmayı da ihmal etmedi. (...)
Hızlı fotoğrafçının göğsüne iyi hazırlanmış bir 'üstad Lao yumruğu' oturtup, yerde sırtüstü yatan ızbandutun boğazına bu kez sol ayağımın içiyle kibar bir 'do tekmesi' savurdum. İkisi de bir kaç saat sonra gözlerini açmak üzere son nefeslerini verip hareketsiz kaldılar."
Yakıcı bir coğrafya, cinsellik ve şiddetle harmanlanmış, soluk soluğa okunacak bir kitap. Kayıp Adada Cinayet, ustalıkla işlenmiş, okurunu ayrıntılardaki ipuçlarıyla ödüllendiren zeka ürünü bir roman. Hasan Doğan, Türk polisiyesine yepyeni bir tarz, bambaşka bir soluk getiriyor. Aynı zamanda tıpkı bir gezi rehberi niteliğindeki her kitabıyla bizi farklı ülkelere, farklı cinayetlere götürüyor... Götürecek.
(Arka Kapak)