Sıradan bir günde, herşeyin olması gerektiği gibi olduğu bir anda inanılmaz bir olay yaşanır.
Yan yana gelen iki trende ancak korku filmlerinde rastlanacak türden bir cinayet vakası yaşanmaktadır. Ve tüm bunların tek tanığı bir kadındır.
Elspeth çaresizlik içinde baktığı vagonun penceresinden bir adamın bir kadının boğazını hunharca sıktığını görür. Zavallı kadının bir süre sonra cansız bedeni yere yığılır ve o anda tren hareket eder.
Bu düğümü çözebilecek tek kişi Jane Marple' dan başkası değildir.Ve belki de Elspeth' e inanacak tek kişi... Çünkü ortada ne şüpheli, ne başka tanık, ne de ceset vardır.
"Bu romanı okurken bir an bile sıkılmayacaksınız."
- The Times-
Beğenmiştim bu romanı ben,Agatha annenin şaşırtıcı kurgularından biri, bir görgü tanığının inanılması güç sözlerine yalnızca Miss Marple inanır ve kendisine yardım etmesi için zeki ve becerikli genç bir kadını işe alır.Genç kadının işi oldukça zordur herşeyden önce kayıp ceset bulunmalıdır.Agatha Christie sevenler hayalkırıklığına uğramayacak bence.
Lahitteki Ceset,16:50 treni adlarıylada baskısı çıkan bir kitap.Malesef bu başlık işin rengini ele veriyo,cesedin yeri başlarda bir muamma çünkü.Başlangıcı ve konuya hemen girilmesi hoşa gitsede ilerledikçe kurgu durağan ve kraliçeye yakışmayacak şekilde sıkıcılaşabiliyo.Okunsa da olur okunmasa da denilebilecek bir christie kitabı.
Elspeth Mcgillicuddy trende yolculuk ederken aynı yönde gitmekte olan başka bir trendeki cinayete tanık olur. Elspeth'in anlattıklarına yalnızca Miss Marple inanır ve cinayeti araştırmaya başlar. Miss Marple genç ve zeki bir kadını kendisine yardım etmesi için işe alır.Tavsiye ederim okuyun.
yeni bitirdim. çok güzel,diğer kitapları gibi zekice kurgulanmış bir kitap. on küçük zenci'den sonra ikinci sıraya koydum 16.50 treni'ni.