Eleştirmenler tarafından polisiye romanlarının başlıca yazarlarından biri olarak kabul edilen Alain Demouzon, her şeyden önce, insanların iç dünyasıyla ve insanlığın hakikatleriyle ilgilenmektedir. “Koruganın Gizemi”nde ise kahraman, yazarın, oldukça kişisel, hassas ve gizemli bir yaklaşımla sunduğu bir seri katili, tek başına arayarak ve mesleğine yeni bir anlam yükleyerek, bir çeşit yeniden kavuşmayı gerçekleştirmektedir. Görevinden alınmış, yaralarından ve bunalımından kurtulmuş olan Komiser Melchior, deniz kenarında yaşayan kuzeninin yanına dinlenmek için gider. Artık cinayetlere ve soruşturmalara karışmak istememektedir; fakat kasabada, Mariette’in yedi yıl önce işlenen ve aydınlığa kavuşmamış cinayetiyle ilgili çok fazla konuşulmaktadır… Karşı koymak istemesine rağmen, Melchior, tekrar sahalara döner ve diğerlerini çözemediği cinayetleri ortaya çıkarmaya söz verir. Komiser, hiçbir resmî güçten faydalanmadan, neredeyse unutulmuş eski davaları tekrar gün yüzüne çıkarabilecek mi? Tuzaklarla ve acı dolu ifşalarla bezenmiş bu yolun sonuna kadar gidebilecek mi? Zalim bir katilin silüeti, her zaman yakında, hatta çok yakında bulunan bir tehdit gibi belirmektedir… (Tanıtım Yazısı)