Adnan Albay'ın ölümüyle başlayan bir koşuşturmaca. O asla inanmadı intihar olduğuna. Her gün topunun kaçtığı bahçeye bu sefer bir cinayet soruşturması için girdi. İntihar mektubunun üzerindeki kırmızılık mürekkep olmalıydı çünkü kan cüret edemezdi albayın şakağından akmaya.
"Yıllar önce bir trafik kazasında kaybetmiştim babamı. O kaza gününe dayandı tüm cinayetler. Kapanmış dosyalar... Üzerleri tozlanmış, unutulmaya yüz tutmuş, bedeli kapağından daha ağır olan cinayet dosyaları...
Ben açmıştım o dosyaları. Tozunu silmiştim. Çevirdiğim her sayfada bir cinayeti tarihe gömerken, açtığım her sayfada yeni cinayetler türüyordu."
"Ölüm. Sevdiğim kadını bırakırsam eğer, babama gittiğin gibi bana da geleceksin!"