Cingöz Recai romanlarının sıra dışı bir örneği olan Cingöz Merih’te’de, kahramanımız ve sevgilisi Jale, ilginç bir vakanın peşinde, bir gizli ilimler araştırma enstitüsünün vasıtasıyla Merih’e ruhsal bir yolculuk gerçekleştiriyorlar. Romanda Merih, bir gezegen olmak dışında hem bir arındırılma ve cezalandırılma yeri hem bizim dünyamızdan çok da kopuk olmayan, totaliter bir rejime karşı içlerinde Max Planck ve Niels Bohr gibi fizikçilerin ruhlarının da yer aldığı bir muhalif teşkilatın mücadele sahnesi olarak karşımıza çıkıyor. Dinî inançlar, bilimsel gelişmeler, çözülmesi gereken muammalar arasında Kubelik, Wagner, Beethoven ve kahramanlarımızın elini öpüp konuşma imkânı buldukları Talat Paşa da romanda arzıendam ediyorlar. 18 Aralık 1955-17 Mart 1956 tarihleri arasında Milliyet gazetesinde 91 sayı olarak tefrika edilip ilk defa Ötüken Neşriyat tarafından Doğan Hızlan’ın sunuşuyla kitaplaştırılan Cingöz Merih’te’yi, Prof. Dr. Seval Şahin yayıma hazırladı.