“Siz hiç kayboldunuz mu? Olduğunuz yerde dururken, çevrenizde bir hayat akıp giderken… Siz tüm yaşananlara rağmen görünmez olmayı başarıyor olmanın huzurunu hissederken kayboldunuz mu? Ben kayboldum. Bir beden ve bir ruhtan oluşmuş bu bütünlüğün insan olmasına izin vermediğim yıllar geçirdim. Kimse beni tanımasın, ben kimseyi tanımak zorunda kalmayayım istedim.
Bilinmemek ve kimse tarafından hatırlanmamak istedim...”
Ya kaybolduğunuz yerde kalmak niyetindeyken beklenmedik olaylar gelip kapınızı çalarsa…
Ferda’yı arkalarına saklandığı kitapların dünyasından gerçek dünyaya döndürecek olan olay neydi? Herkes göründüğü kadar masum ya da suçlu muydu?
Perde Arkası, gizemi, psikolojiyi ve anlatılanın arkasındaki gerçeği sorgulamayı seven herkesi olayların perde arkasına birlikte bakmaya davet ediyor.
Yazan: CinaiRoman
- July 01, 2021 22:48
Kategori:
Ödüller ve Listeler
2021 Kristal Kelepçe Yılın Polisiye Romanı Ödülü adayları arasında okudum.
'Cozy' şablolunun yerli polisiyeye iyi bir uyarlaması olmuş:
- Karakterlerin roman başında tanıtılması,
- Yaşlı kızlar, genç kadınlar, sevimsiz kocalar ve meraklı ihtiyarlardan oluşan karakter portföyü,
- Kahve içinde karıştırılmış zehir,
- Ana karakter tarafından olayın çözümünün herkese izahının herkesin bir arada bulunduğu salonda yapılması
gibi 'cozy' öğeler ihmal edilmemiş.
İlaveten, bir çok 'cozy' denemelerinde gördüğümüz kronik 'yerlileşememe' sorunu bu romanda hiç yok. Sokak bana Ayrancı'nın veya Esat'ın bir sokağı olabilirmiş gibi hissettirdi. (Gerçi öykü Ankara'da geçmiyor, neyse.) Karakterler de apartmandaki komşularımızdan farklı değillerdi. Funda Menekşe bu bakımdan çok başarılı bir iş yapmış.
Romandaki feminen aurayı biraz fazla buldum. Kadın bakış açısıyla, kadın beğenisine yönelik, kadın karakterlerin erkek karakterlerden daha derinlikli işlendiği, kadınların günlük meşgalelerinin yoğun olduğu, kadın kadın... Benim hoşuma gitti ama erkek okurlara aynı derecede hitap etmeyebilir - yine de kendilerine sormak lazım.
Barış karakteri, kadın gözüyle idealize edilmiş, kadın hülyasına uygun bir 'mükemmel erkek'. 'Too good to be true.' Yok böyle bir erkek. Aristo'nun idealar dünyasındaki farazi 'erkek'i yakaladığı için bize Ferda'yı tebrik etmek düşüyor :)
Ana karakterin ağzından anlatılan romanda karakterin kendisine yazdığı mektuplara gerek olmadığını düşündüm: Dış ses tarafından anlatılan kurgularda mektuplar, karakterin aklından geçenlerin okura aktarımı için işlevseldir, fakat burada böyle bir ihtiyaç yok. Anlatılar ve mektuplar arasında dil ve üslup farkı da yok.
Dil akıcı, Türkçe hatasız. Keyifle okunuyor. Tüm 2021 adayları arasında beğenerek ve severek okuduğum kitaplar arasında yerini aldı. 'Cozy' severlere öneririm.
Dipnot: 'Cozy'nin Türkçe karşılığı olarak 'rahat' kullanımı empoze edilmeye çalışılıyor bir süredir. Doğru bir çeviri değil. Daha iyi bir karşılık bulunana kadar tırnak içinde ve İngilizce yazmayı sürdüreceğim. Çuvaldızı kendimize de batıralım, 2005 yılından beri Cinairoman komünitesi olarak polisiyenin terimlerinin Türkçe karşılıklarını arıyoruz. 'Cozy'e uygun bir şey bulamadık, ortalık boş kaldı :)