Gerçekten en zayıf Wallander. Sakın seriye bu romanla başlamayın, devam etmeyebilirsiniz. Ama Wallander hayranlarının yine de okuması gereken bir cildi. Wallander'i sevenler zaten okuyacaktır.
Romanda polisiyelerin çok önemli bir kuralı çiğnendiği için (söyleyemeyeceğim çünkü sonunu anlatmış olurum) insan kendini kitabın sonunda kötü hisediyor.
ÖLÜMÜN KARANLIK YÜZÜ
Henning Mankel
Vahşi bir cinayete kurban giden yaşlı bir çiftten erkek olan ölmüştür,kadın ise kaldırıldığı hastanede ölmezden önce,â€yabancılarâ€der yalnızca.
Cinayetin işlendiği çiftliğin yakınlarındaki Ystad kenti Polis departmanı sorumlusu Kurt Wallender,akla gelen her olasılığı değerlendirerek,olayı aydınlatmaya kararlıdır.
Öldürülen yaşlı adamın,ailesinin bile bilmediği bir servet ve gayrimeşru bir ilişkiden yetişkin bir erkek evlat sahibi olduğunun anlaşılması çözümü zorlaştıracaktır.Üstelik,cinayetin “yabancılarâ€tarafından işlenmiş olabileceği olasılığının Polis departmanından kimliği belirlenemeyen birisi tarafından sızdırılması ile Polis üzerindeki baskı artacak ve cinayeti bahane eden ırkçı bir örgüt de mülteci yabancılara saldırarak cinayet işleyecektir.
Kurt Wallender,bağımsızlığını ilan etmiş yetişkin kızı,kendisini terkeden eşi,bunamanın eşiğine gelmiş yalnız yaşayan babası ve kendi yalnızlığının yanısıra sürdürdüğü soruşturmanın üstesinden gelebilecek mi?Ystad kenti savcılığına yeni tayin edilen çekici Anette Brolin,Wallender’in yalnızlığına çare olabilir mi?
Giderek sevdim kitabı.Tam bir polisiye.Fantezi yok kitapta.Soruşturma sürecindeki çıkmaz sokaklar,handikaplar,içinde kaybolunan labirentler ustaca anlatılmış.
Okumaya devam edeceğim Mankel’i
İskandinav yazarları okumak hoşuma gidiyor. İçlerinden çıkan polisiye yazarlarının kitaplarını merak ediyordum oldukça. İlk aldığım ve okuduğum kitabı bu oldu. Fakat çok sıradan ve sıkıcı bir roman maalesef. Hele sonunda öyle bir rastlantı ile bitip olay çözümleniyor ki bu kadar ballı olmak için yazardan sağlam torpilli olmak lazım galiba.
Yeni baskı güzel olmuş. serinin sırasıyla ve eksiksiz biçimde yayınlanacak olması da çok güzel bir haber. Wallander serisi içinde en çok birinci ve sonuncu kitapları seviyorum nedense. ilk kitapta polis soruşturması çok gerçekçi bir şekilde anlatılıyor. polis soruşturması alt türündeki polisiyelerden altın çağ polisiyelerindeki ipuçlarını saklamadan okuyucuya vermek ve okuyucuyu da oyuna dahil etmek gibi şeyleri beklememek lazım. bu tür romanlarda polislerin cinayeti çözmeleri olabildiğince gerçek yaşamdaki soruşturmalara benzemeli aynı zamanda sıkıcı olmamalı. ayrıca bu romanda Mankell sahici bir karakter yaratmanın nasıl mümkün olduğuna dair güzel bir ders veriyor. cinayetlerin çözümü de garip bir tesadüfle geçekleşiyor, çünkü bu bir süper zeki, kusursuz dedektif romanı değil.