Bir Amerikan filmi sanki kitap. Yakışıklı erkek polis, güzel kadın ve seri cinayetler. Kadın tehlikede, erkek kurtarmaya çalışıyor. Ben şahsen bu tip filmleri çok severim, ama bir kitaptan fazlasını beklerim! Karakterler, duygular önplanda olmalı. Oranın havasını solmalıyım ve kahramanla beraber yaşamalıyım her şey. Bu romanda bulamadım bunları. Filmi yapılsın seyrederim, ama kitabını okumak istemem.
KÖTÜ RUH
Maxime Chattam
Polis tarafından öldürülen bir katilin,öldükten sonra da cinayetlerini sürdürmesi mümkün olabilir mi?İncil ve İlahi Komedya’dan esinlendiği açık olan cinayetler sürmektedir ve elde edilen deliller(DNA analizleri de dahil)yeni cinayetlerin de,artık bedeni cürümüş olması gereken katil tarafından işlendiğini göstermektedir.Kurbanlar tabii ki,genç ve güzel bayanlardır ve vücutlarının bazı parçaları çalınmıştır..Yeniden vücut bulan katilin hedeflerinden biri de,roman kahramanı,Cinayet Masası dedektifinin sevgilisi olacaktır zira;bayan daha önce öldürülen katilin başarısız bir cinayet teşebbüsünden arda kalan mirastır.
Soluk soluğa okudum diyebilirim.Son zamanlarda okuduğum en iyi polisiye/gerilimlerden birisi.Diyaloglar olsun,anlatılar olsun insanı sıkmayacak denli kısa ve/fakat yeterince bilgi verecek denli uzun tutulmuş.Hikayedeki her gelişmenin,sürprizin,okuru ikna edecek açıklaması var.
Ve muhteşem final.Sümsük sarsak bir ihtiyarın ten ve tininde vücut bulmuş KÖTÜ RUH ile karşı karşıyayız.
Kesinlikle okunmalı
Öldürülenler genç bayanlardır ve vücutlarından bazı parçalar kesilir. Bulunan deliller polis tarafından başından vurularak öldürülmüş olan katili gösterir. Öldürülen bir katil daha sonrada cinayet işlemeye devam edebilir mi? Polisiye gerilim sevenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap. Finali mütiş. İlk kitap için çok başarılı.
Yazar hakkında epey fırtınalar koparıldı. Yeni bir Grange doğuyor dendi, polisiyenin yeni prensi dendi, çok titiz çalışıyor, detaylı araştırmalar yapıyor, hatta kitapta duyguyu dolu olarak verebilmek için defalarca otopsiye girdi dendi. (Böylece yazarın hayalgücü kadar midesinin geniş olduğunu anlıyoruz.) Bütün bunları duyan bendeniz konu da polisiye olunca edebiyat dünyasındaki gezimde bu kitaba uğramadan edemeyeceğime karar verdim. Yazarın seçtiği konu ve kurgusu gerçekten güzel fakat detaylarda fazla abartmış ve baz sahnelerde heyecanı artırabilmek uğruna fazla zorlamış. Katilin o tetikte bekleyen o kadar ajanın arasından kaçabilmesi gibi. Belki de üzerinde en çok kalem oynatılan roman dalı olan bu türde değişik bir konu yakalamış olması büyük bir artı bence. Lakin bayat Amerikan filmlerine klişe olmuş bir sahnenin hemen hemen aynısının burda geçmesi beni epey sukutu hayale uğrattı doğrusu. Her romanda illa ki katile giden yollar raslantı taşlarıyla mı örtülü olmak zorunda. Adam barmenle konuşurken barmen alakasız birşey söylüyor ve bu alakasız laftan Dedektifimizin kafasında 100 wattlık lamba patlıyor ve hemen koşmaya başlıyor. Bu nedir bu? Böylesine güzel kurgulanan bir kitapta bu sıradanlıklara ne gerek var? Sonuç olarak ufak tefek yol kazalarını saymazsak bence bir ilk kitap için oldukça başarılı...
Yakışıklı polis, güzel kız. Seri cinayetler işleyen bir katil var; bizim polis ise alemin kralı bir "profiler". Ayrıca vazgeçemediği bir mustang arabası var. (Neden bu yakışıklı polislerin hiçbirisi normal bir adam olup da, ortalama bir insan gibi 3-5 yılda bir araba modelini yenileyen, yenilerken de hangi arabayı alsam diye düşünen bir adam olamaz??)
Herneyse, yazar "Yeni Grange" diye lanse edilmişti; fakat ben bu görüşe katılamayacağım. Zira Grange her kitabında daha önce işlenmemiş ilginç bir konu bulabiliyor. Halbuki Chattam'ın kitabı için bunu söylemenin imkanı yok; konu çok klişe ve ilginç de değil. Ayrıca sonu itibariyle de Grange'nin Kızıl Nehirler'ini hatırlattı bana fena halde.
Kitabın bir artısı olarak, yazarın adli tıbba olan merakını gösterebiliriz. Eğlencelik olarak okunması tavsiye olunur.
ilk kitabı olmasına rağmen bence hakikaten çok güzel kurgulanmış.
dedektif joshua brolin de ayrıca bir sempatik
ama öyle pek de play station oynayan dedektif var mı bilmiyorum
gene de bir solukta bitirdim(Aslında ben her kitabı öyle bitiriyorum ama:))
ÇOK GÜZEL KİTAP KISACA
gerçekten başarıyla kurgulanmış bi kitap bi çırpıda okudum,yazarın diğer kitaplarıda aynı tatta tavsiye ederim.