Savaşların meydanlarda mertçe kazanılıp kaybedildiği zamanlar gerilerde kalmıştı. Yeni düzen, günlük hayatın içine korku tohumları ekmekti.
“Terörü lanetliyoruz” mesajları veren süper güçler, ellerini kana bulamıyor ve barış mesajları veriyorken alttan alta terör örgütleri ile iş birliği yapıyorlardı. Hayatlarımızın ortasına bir bomba bırakıyor ve sonra da kenara çekilip zevkle panik halini izliyorlardı.
Düşmanı belirsiz bir savaştı bu. Her an herkes olabilirdi fail. Ayakkabı boyayan çocuk, simit satan adam, köşedeki lüks aracın içerisindeki frapan genç kız... Artık tehlike sokaklara inmişti ve sivil hayatın içinde elini kolunu sallaya sallaya geziyordu.
(Tanıtım Bülteninden)
Yazan: CinaiRoman
- July 01, 2021 22:48
Kategori:
Ödüller ve Listeler
2021 yılı Kristal Kelepçe Yılın Polisiye Romanı adaylarındandır.
Bu kitabı ilk okumaya başladığımda, "Her sezon genç kızlara yönelik, Amerikan özentisi, yabancı isimli bir ergen romanı oluyor. Bu seneki de bu demek ki," diye düşündüm. Okudukça bu düşüncem - %100 değilse de - epeyce değişti.
Birkaç bakımdan önceki sezonlardaki ergen romanlarından pozitif ayrışıyor bu kitap:
1) Genç kızımız Etna kitabın ilk yarısında KOD ismindeki yazılımın ağına, ikinci yarısında ise terör örgütünün ağına düşürülüyor. Ergen çocukların nasıl kolay ağa düşürülebileceğini, çok da akla yakın ve olası bir şekilde gösteriyor. Ergen annesi olarak canım sıkıldı resmen! Neticede her şey silsile olarak yerli yerine oturdu kurguda. (Peki, bu kurgu polisiye mi? Tartışırız. Uzaktan bir janr olabilir, diyorum.)
2) Kitabın ilk yarısında yabancı isimlere özenildiğini düşünmüştüm, fakat ikinci yarısında aslında var olmayan bir coğrafyaya (çünkü bu coğrafya dünya üzerinde herhangi bir yer de olabilirdi) atıfta bulunulduğunu varsayarak bu tuhaf isimleri anlayışla karşılamaya başladım. Aslında Ayşen Gencer global bir sorunu bizlere göstermek istiyor. (Yine de olmayan bir coğrafyada Türk kahvaltısı yapılması vb. unsurları yukarıdaki tercihle uyuşmadığı için eleştireyim. Eğer olmayan bir coğrafya söz konusuysa, Ursula LeGuin misali, olmayan alışkanlıklar yaratmak lazımdı.)
Kitabın Türkçesinde hata görmedim. Bu bakımdan kıymetli buluyorum.
İlaveten Ayşen Gencer romanın yanında bir de klip çekmiş. Sanatın farklı formlarının birlikte kullanılması ve sanatın çok boyutlu sunumu bakımından, yerli polisiye için deneysel bir yenilik olduğunu düşünüyorum. Böyle bir yeniliğe cesaret ettiği için kendisini tebrik ederim.
Romanı beğendim mi? Her şeye rağmen benim okuma zevkim için fazla 'ergen' kaldı.
Son not: 18 yaşını doldurmamış genç kızımızın kendisine 'tecavüz edilmesini istediği' bir cinsel fanteziyi ballandırarak anlatmasını sorumlu yazarlığa aykırı buluyorum. Özellikle de bir kadın yazarın bu konulara dikkat etmesi gerekir.