menu

Kayıp Cesetler
Orjinal Adı:
-
Yazar:
Yayınevi:
Yayın Tarihi:
Çevirmen:
-
Grafik Tasarım:
-
Karakterler:
-
Sizin Puanınız:

 

Onlar iki emekli ihtiyardı.
Yaşlarından beklenmeyecek bir çılgınlığa girişerek azılı bir suçluyu yakalamayı planladırlar.

Ama bir şey ters gitmişti…

İki yaşlı adam birdenbire yok oldu. Arkalarından ne bir iz ne de bir ipucu bırakmışlardı. Polisler zavallı ihtiyarların bir cinayete kurban gittiklerinden kuşkulanıyordu.

Peki ama cesetler neredeydi ?

‘‘İntikam’’ ın yazarı Kerem Kaş’tan soluk soluğa okuyacağınız yepyeni bir polisiye roman !

 


İLGİLİ BLOG YAZILARI

Yorumlar


Organize Suç Görünümlü Cosy
February 13, 2023 18:52

2022 Kristal Kelepçe Adayıdır.

Sanki bir organize suç örgütü öyküsüymüş gibi başlayıp 'cozy' şablonunu harfi harfine takip eden bir kurgu.

İki emekli subay dosttan biri diğerine 'Akrep' isimli mafya babasının akrabası olduğunu söylüyor ve iki kafadar kendi başlarına 'Akrep'i yakalamaya kalkıyorlar. Görgü tanığının vurulmuş halde yardım isterken gördüğü iki ihtiyar ortadan yok olunca, kayıp cesetler aranmaya başlıyor. Bizim bu kurgudaki ana kahramanımız, 'Akrep' tarafından karısı öldürtüldükten sonra polisliği bırakan Tolga. Tolga şahsî intikamı için bu işin peşine düşüyor.

Sonrası tam bir 'cosy': Tüm akrabaların isim isim listelenmesi, herkesle tek tek konuşulması, herkesin bu cinayeti işleyebilecek durumda olmasından ötürü hepsinin şüpheli olması. Hangisinin 'Akrep' olduğunu bilemememiz. 'Boya alışverişi fişi' gibi Agatha Christie delilleri üzerinden olayın çözülmesi. Olayın çözümünün tüm ilgililerin bir araya toplandığı salonla ilan edilmesi.

Gelelim eleştirilere:
1) Bu kurgu için uzunluk bana fazla geldi. Daha kısa bir roman, hatta bir novella olabilirmiş diye düşündüm.
2) Tolga'nın dedektifliği basit becerilerle gerçekleşiyor ama ne hikmetse emniyet teşkilatından daha iyi sonuç alıyor. Misal, OYİ'nin bulamadığı cesedi eliyle koymuş gibi bulması... Kim olduğunu söylemeden herkesi günün her saatinde kapılarında biterek sorguya çekebilmesi... Bu kişilerin de 'birader sen kimsin' demeden polise anlatmadıkları detayları Tolga'ya anlatmaları...
3) 'Cozy' benim okumayı çok sevdiğim bir tarzdır. Fakat 'cozy'yi 'cozy' yapan sadece şablonları değil, aynı zamanda ambiyansı: akşam çayları, dedikoducu teyzeler, şömineli salonlar... 'Police-procedural' veya 'organize suç' janrı dekorlarını ve atmosferini 'cozy'ye uygulayınca, Tolga'nın dedektifliği sevimli ve sıcak olmaktan çıktı, 'polis prosedürüne uymayan' polisliğe sebep oldu.
4) Öyküleme tekniğinde dikkatimi çeken yerler oldu: Örn: Sayfa 57, "az kazanan mobilyacı aptallaştı" gibi. Bu paragrafta mobilyacının az kazanmasının konuyla ilgisi bulunmuyor, bu bilginin okura faydası yok.

Bunlara rağmen, okura okuma zevki veren bir roman olduğunu düşünüyorum. Sıkılarak değil, eğlenerek okudum. Kitabın açılışındaki ihtiyar albay çok sevimliydi, çabuk öldü üzüldük.


Yorum yaz
mode_edit