Unutulmak ister ölen,
Ölür yaşarken öldüren…
Ülke yangın yerine dönmüşken Anadolu’nun büyük zenginliğine göz koyanlar da tarihi eserlere göz dikmiştir. Kalatepe’de bir mağarada, bereket tanrıçası Kibele heykeli bulunduğuna dair bir bilginin peşine düşen Salih ve Alman arkadaşı Müller, eşsiz Frig heykeline ulaşmak için bir plan yaparlar. Ancak bu hırsızlıkta kendilerine yardım edecek, yöreyi iyi tanıyan ve güvenilir birine ihtiyaçları vardır. Parasını verince susacak ve suç işlemeye alışık birine... Salih’in çocukluk arkadaşı ve kabarık suç sicili yüzünden artık dağa çıkmış olan Mirza Hud’a ulaşırlar. Genç bir adam olan Mirza, buluştukları meydanda, onları küçük siyah gözleri ile ölçüp tartarken başlarına geleceklerden habersizdirler!
Altın Kibele heykelciği onları birleştiren bir kader yolu muydu yoksa yolun kendisi miydi? Bu yol sizi Tapınak Şövalyelerinden, Hacerü’l-esved taşına, uykusundan uyandırılan Kibele’ye ve küçük hayatlarında huzuru arayan sade insanların kesişmelerine götürecek. Bu yolda belki kendinize de rastlayacaksınız.
Cevat Turan’dan bir seri katilin dünyasına keskin bir bakış:
Kibele’nin Laneti!