Bir Modern Zaman Polisiyesi
“Ben masumum diyen suçluların bir kısmı gerçekten masum olamaz mı? Ya bazılarına bunu bile söyleme şansı verilmemişse…”
Olağanüstü hafızası ve keskin zekâsıyla, cinayet dosyalarını çözülmesi fazlasıyla kolay problemler olarak gören bir başkomiser, Aras Emre. Kısa süre içinde faili meçhul dosyaları kabaran cinayet bürosu. İstanbul’un farklı semtlerinde işlenmiş cinayetler, intihar, kaza ve polis kurşunu ile gelen ölümler. Bütün bunlar zamanının çoğunu katiller ve suçlular arasında geçiren yardımcıları Komiser Bahri ve Nilay için sıra dışı olmaktan çok uzaktı. Ama tesadüflere inanmayan Başkomiserin araştırmaları ile cevapsız sorular yumağına dönen bu oyunda, hiç kimse kendilerine biçilen rolü oynadığının farkında değildi…
Yapbozun son parçası tamamlanana kadar da o hariç hiç kimse gerçek resmi göremeyecekti.
(Tanıtım Bülteninden)
Yazan: CinaiRoman
- July 01, 2021 22:48
Kategori:
Ödüller ve Listeler
2021 Kristal Kelepçe adayları arasında okuduk.
Türkçe'si temiz olmakla birlikte; imgelem, betimleme, söz ve anlam sanatları bakımından gelişmeye açık; olaylar ve diyaloglardan mürekkep bir metin. Her şeyi geçtim, en basitinden bir mekan tasviri olsaydı bari... Senaryo okuyormuşuz hissi yaratıyor, eserin derinleşmesine engel oluyor.
Aras Başkomiser'i fazla burjuva buldum. Yapılandırılmış zevkleri, üst sınıf alışkanlıkları ve yaşayışı kafama oturmadı. Memur maaşıyla Cihangir'de oturup, markalı saatler-gözlükler takıp, tekne sahibi olması damağımda nahoş bir tat bıraktı. Tüm bunları karakterin bekar ve çocuksuz olmasıyla da açıklayamıyoruz maalesef. Kadın komiser Nilay ile olan liberal ilişkisini de yadırgadım. Akşamları romantik mekanlarda baş başa yemeklere gidilecek, sinemalara davetler olacak, ama hiç kimse bu ilişkinin doğasına ilişkin tereddüte kapılmayacak. Maslak plazalarında bile bu yaşanmıyor iken, Emniyet teşkilatında hiç yaşanmaz. Özetle Aras karakterini role uygun bulamadığım için benimseyemedim. Bu da kitaptan alacağım zevke yansıdı doğrusu.
Bu kitapta ne kadar çok MOBESE incelemesi var diyecektim ki, roman sonunda yaptığı açıklamayla bu konuya açıklık getirmiş oldu. Kurguyu beğendim!
Sonda yer alan geleceğin katili, geleceğin kusursuz cinayeti ve geleceğin dedektifine ilişkin fütüristik öngörüler hoşuma gitti. Konuya bu açıdan yaklaşmak için vakit ayırmasını çok sevdim.
Yılın 365 günü içinde insanların hatırlayacakları günlerin oranı bakımından olasılık hesabı kısmını ve bu kadar çok insanın aynı anda uyuşturucudan sabıkalı olmasının çok ileri bir tesadüf olacağına ilişkin açıklamaları bir istatistikçi olarak takdir edeceğim. Olasılık biliminin polisiye içinde kendisine yer bulması ve yazarlarca da buldurulması beni ezelden beri mutlu etmiştir.
Adaylar arasında ortalamanın üstü olduğunu düşünüyorum. Yazar dostuma sonraki kitaplarda 'polisiye edebiyat'ın 'edebiyat' boyutu üzerinde biraz gayret göstermesini öneriyorum.