Tuppence, «Kitaplar!» diye bağırdı. Öfkeli bir patlayıştan farksızdı bu. Tommy, «Ne dedin?» diye sordu. Tuppence odanın köşesinden kocasına baktı. - Kitaplar dedim. Thomas Beresford, «Ne demek istediğini anlıyorum» diye mırıldandı. Tuppence'ın önünde üç büyük ambalaj kutusu duruyordu. Hepsinden bir takım kitaplar çıkarılmıştı bunların. Fakat kutuların önemli bir kısmı hâlâ doluydu. Tuppence, «İnanılacak gibi değil» dedi.
(Kitabın İçinden)
Christie'nin son kitaplarından biri. zaman çizgisi konusunda insanın aklını karıştıran bir belirsizlik var