menu

Cenazeden Sonra
Orjinal Adı:
After the Funeral / Funerals are Fatal / Murder at the Gallop (1953)
Yazar:
Yayınevi:
Yayın Tarihi:
Çevirmen:
Grafik Tasarım:
-
Karakterler:
Sizin Puanınız:

CENAZEYLE İLGİSİ OLANLAR

Richard Abernathie: Zengin bir adam. Ölümü pek ani olmuştu.
Lanscombe: Yaşlı uşak. Konağı pek sessiz buluyordu.
Helen Abetrmathie: Richard'ın yengesi. Aklı başında, kibar bir kadındı.
Timothy Abernathie: Richard'ın erkek kardeşi. Hastalık hastasıydı.
Maude Abernathie: Timothy'nin karısı. Kocasına âdeta anne şefkati gösteriyordu.
Cora Lansquenet: Richard'ın kız kardeşi. Düşündüğünü hiç çekinmeden söylerdi.
Susan Banks: Richard'ın diğer yeğeni. Azimli ve cesur bir kadındı.
Gregory Banks: Susan'ın kocası. Nasıl bir insan olduğu anlaşılmıyordu.
Rosamund Shane: Richard'ın kardeşinin kızı. Çok güzel fakat akılsızdı.
Michael Shane: Rosamund'un kocası. Sanatını her şeyden üstün tutuyordu.
Miss Gilchrist: Cora Lansquenet'in yardımcısı. Rahibelerden korkmaya başlamıştı.
Müfettiş Morton: Zeki bir polis memuru. Poirot'ya çok değer veriyordu.
ve Hercule Poirot

(Kitabın Girişinden)

Diğer Baskıları

Nopic Nopic Nopic Nopic


Yorumlar


merasimin ardından miras derdine düşenler
August 24, 2006 11:47

Yaşlı ve zengin bir adam oğlu da kendinden kısa bir süre önce öldüğü için ardında kesin bir varis bırakmadan ölmüştür.Geride kalan son derece sinir bozucu,bazıları iflasın eşiğinde,bazıları zeka dağıtılırken nasibini almamış gibi görünen gayet sevimli mirasçılar kalır.Cenaze merasiminin ardından avukatla yapılan toplantıda hafif aptal kardeşi ortaya ölümün aslında bir cinayet olduğu fikrini atar.Zaten bu fikri atmasa roman olmazdı tabi.Tam delinin biri kuyuya taş atmış,100 akıllı çıkaramamış durumu.İlk başlar karakterlerin ortaya konuluş aşaması açısından ağır aksak gidiyor.Ünlü romanlarından biri diye biliyorum.Okuyalı çok uzun zaman oldu ama kolleksiyon yapanlar edinmeli.


Ortalama
September 22, 2008 06:45

Ortalama bir Poirot macerası.
Hikaye diğer Poirot'lara göre biraz yavaş gelişiyor ve bunun neticesinde de kitap diğer Christie'lere göre daha hacimli. Her bölümde çok da önemli gelişmeler ve ipuçları olmadığından, bazı bölümlerin neden bu kadar uzadığını anlamakta insan zorlanıyor. (Christie'nin uzatmadan sadede gelmesine alışmışız. :) ) Bir de bu romanda Poirot diğer romanlardaki ultra-kendine güven ve minimum-alçak gönüllülük ilkelerinden biraz uzaklaşmış görünüyor. Kimi yerlerde alışık olmadığımız bir şekilde kendisini sorguluyor, gece yatınca kabuslar görüp uyanıyor, sonra da kafasındaki sorulardan ötürü gözüne bir daha uyku girmiyor. Sanırım bu romanı yazdığı sıralarda Christie'nin "biraz psikolojik çözümleme yapayım" diyesi varmış.. :)
Her neyse yine de kurgu bakımından kötü bir Christie değil. Ama - bu noktada övünmeden edemeyeceğim - Christie romanlarında katili bulmayı ender beceren bir okuyucu olarak, bu sefer şüphe götürmeyen bir şekilde katili buldum! Hem de tahmin etmedim, emin oldum. Lakin bunun sebebi Christie'nin bu sefer katili gözümüze sokması da olabilir. :)
Düşündüm de, 7/10 vermiştim, sanırım bunu değiştirip 6/10 yapacağım.


Yorum yaz
mode_edit