menu

Cennetteki Şeytanlar
Orjinal Adı:
-
Yazar:
Yayınevi:
Yayın Tarihi:
Çevirmen:
-
Grafik Tasarım:
-
Karakterler:
-
Sizin Puanınız:

Cennetteki Şeytanlar, bildiğimiz değil, gerçek olmasından korktuğumuz bir kenti anlatıyor. Sizi gülümsetmeyecek hatta şaşırtmayacak da. Gelmekte olan karanlığın ardına gözlerinizi kısıp dikkat kesilmenizi sağlayacak.

Uluslararası sermayenin çıkar ilişkileri, otoritenin zorbalığı, sıradan insanın bencilliği ve umursamazlığıyla derinleşen adaletsizliği kim giderebilir? Bir insan mı, teknoloji mucizesi bir yapay zekâ mı? Hangisinin gözlerini Themis gibi bağlayabilirsiniz?

Kokmuş, çürümüş, parçalanmış, adaletsiz bir İstanbul romanı, geleceğe dair bir öngörü.

Koca kent berbat üç boyutlu puzzle gibi. Çirkin evler yıkıntıları kaldırılmamış binalar. Liyakatin içini boşaltan cahil ve kötülerin, ellerindeki büyük güç olan parayla ortaya çıkardıkları en korkunç esere dönüşmüş. Bu kadar korkunçluğun ortasında tek adaletli olan ise karanlığın herkesi aynı ölçüde yutması sanırım. Yaşatılan haksızlıkların gün gelip yaşatanların da kapısını çalması. Yani bu karmaşanın içinde olan tek şey kötülük.


İLGİLİ BLOG YAZILARI

Yorumlar


Distopik bir İstanbul
February 13, 2023 19:13

Bu kitap 2022 Kristal Kelepçe Adayıdır

Bu kitapla ilgili artıları ve eksileri listeleyerek yorum yapacağım. Bu yöntemi TBD bilimkurgu öykü yarışması jürisinde kullanıyorum. Niye bu romanda da kullanmak istedim? Belki bilimkurgu olduğu için kan çekmiştir :)

+ Bilimkurgu-polisiye olmasından dolayı bu kitap benden fazladan puan alıyor. Sürekli aynı konu ve temaları (çocukken tacize uğramışların intikam cinayetleri mesela, 100'e yaklaştı herhalde) okumaktan sıkıldığımız bir dönemde, farklı bir şeyler okumak taze bir soluk gibi geldi.

+ İstanbul'un deprem sonrası çamura batmış ve yabancılarca, sermayedarların kuklası olmuş derin devlet unsurlarınca ele geçirilmiş distopik hali çok iyi verilmişti. Distopya atmosferi insanın içine işliyor, yaşatıyordu.

+ Distopya sırasında eleştirilen düzen, bugüne çok sayıda gönderme yapıyordu; ki bu göndermeler bilimkurgunun varoluş amacıdır. Bu bakımdan da başarılı buldum.

+ Mimar gözüyle mimari öğlere ve şehir planlamaya ilişkin yapılan eleştiriler; mimar ve şehir plancısı aile büyükleriyle dolu bir ailede yetişmiş olan bana çok tanıdık geldi. Bu bakımdan da bir kan çekmesi hissi yarattı kitap.

- Son derece kısa - hatta novella denebilecek uzunlukta - bir roman olmasına rağmen ben bu kitabı okurken zorlandım. Sürekli bıraktım, tekrar aldım. Ana karakter Ali Mert'in bir olay yaşamak veya bir şeyler çözmek yerine sürekli kendi depresyonu, hastalığı, anıları, düşünceleri içinde kaybolması beni konudan soğuttu.

- SPOILER - Kızı kazayla mı öldü, öldürüldü mü hala anlamadım. SPOILER BITTI Neticede Ali Mert olayı pek de çözemedi. Ece isimli yaşlı kadının, adalet bakanının motivasyonları, olan bitenle tam örtüşmedi. Sonunda ne oldu, orası da net oturmadı kafamda. Böcekleri abartılı buldum. Dolayısıyla işin polisiye kurgusunu zayıf bulduğumu belirtmem lazım.

- Tekrarlayan Türkçe hataları vardı. Özellikle -de/-da/-ki eklerinin ve bağlaçların yazımlarındaki hatalar dikkat çekti. Yanlış anlamda kullanılmış kelimeler de gördüm.

+ Kullanılan anlatım tarzını sevdim, distopyaya yakıştırdım.

+ Homoseksüel karakter başarılı işlenmişti.


Yorum yaz
mode_edit