menu

Arabulucu
Orjinal Adı:
-
Yazar:
Yayınevi:
Yayın Tarihi:
Çevirmen:
-
Grafik Tasarım:
-
Karakterler:
-
Sizin Puanınız:

 

Omuzumda bana acı veren iki yılan var. Her gün iki çocuğun beyni ile besliyorum onları.
Bilgelerin ayinlerinin gizli, şeytanın işlerinin açıktan yapıldığı zamanın hükümdarıyım.
Ben, Aji Dehhak’ım…


Müzakere tim amiri Komiser Talat; dramatik bir olaydan sonra tehlikeli bir karar alır. O güne kadar insanları kurtarmak için müzakere yapıyorken, artık; ölmesi gerektiğini düşündüğü insanları da kendilerini öldürmeye teşvik etmeye başlar. Ta ki gizemli bir katil çıkıp onun yaşamasına karar verdiği insanları korkunç ritüellerle öldürmeye başlayana kadar. Kimdir bu katil, Talat Komiser`in yaşamaya ikna ettiği insanları niçin öldürmektedir?

Kendini gölge gibi izleyen katili bulmak için yaptığı soruşturma, Komiser Talat’ı bilmediği geçmişine götürür. Bu karanlık yolculuk, İstanbul’dan Mardin’e, oradan da varoluşa meydan okuyup ölümsüzlüğü arayan ve çocuklara musallat olmuş çılgın bir katilin izini bulacağı geçmişe uzanır. Geçmişini bulmak için çıktığı bu yolculukta Talat Komiser; artık, geçmişiyle savaşmak zorundadır…


Yorumlar


Redaksiyon lazım
August 20, 2024 16:36

Bu kitap 2023 Kristal Kelepçe Yılın Polisiye Romanı adayıdır.

Talat ismindeki müzakere komiserinin kendi ağzından anlatılan kısımlar ile tanrı anlatıcının anlattığı kısımlar var. Veritas olarak anılan cinayet büro komiseri, işkence edilerek öldürülmüş ve ritüel cinayeti olduğunu düşündüren cinayetleri araştırıyor, bu kısımlar tanrı anlatıcı gözünden yazılıyor. Neticede Talat'ın geçmişini ilgilendiren bir cinayet silsilesi olduğunu anlıyoruz. Talat'ın çocukluk travmaları, hatırlamayamadığı şeyler, gördüğü halüsinasyonlar hep bu cinayetlerle ilgiliymiş gibi. Neticete Talat ve Veritas'ın yolları kesişiyor. Önceki romandan da karakterler var.

Samimi görüşlerimdir:

(-) Çağlayan Babacan'ın karakterleri o kadar aşırı yakışıklı, bilgili, yetenekli, akıllı ve ukala oluyorlar ki; ister iyi ister kötü karakter olsun, bu karakterleri samimi bulamıyorum ve benimseyemiyorum.
(-) Kitap yazarken araştırma yapan ve okura bilgi veren yazarları severim. Çağlayan Babacan da bu yönüyle göz dolduruyor. Ancak her şeyin fazlası zarar. Kitapta, kaç karakter varsa, sokaktan geçen adam dahil, hepsi Vikipedi makalesi gibi konuşuyor :) Tek bir karakter yok ki bize elinde tuttuğu nesneyle ilgili bir anekdot anlatmasın. Sadece karakterler değil, tanrı anlatıcı da bunu yapıyor. Herkesin her şeyi çok fazla bilmesi doğal bir durum olmadığı için bu durum kitabın doğallığından götürüyor kanaatindeyim.
(-) Çağlayan Babacan Türkçeyi iyi kullanan bir yazar olmasına rağmen; nasıl olduysa bu kitapta çok fazla sayıda hata var. Neredeyse her iki sayfada bir yazım yanlışı, -de -da eki yazım hatası, ek yanlışı dolayısıyla meydana gelmiş özne/nesne/eylem uyumsuzluğu, cümle düşüklüğü, 'tabii' yazımında hata, virgülün yanlış kullanımı vs. mevcut. İzleyen baskılarda iyi bir redaksiyon öneririm.
(+) Kurguya ilişkin tüm soruların cevaplandığı sürükleyici bir polisiye olmuş. Aksiyon severleri de tatmin edecektir.
(+) Talat'tan karakter olarak hoşlanmamama rağmen hazırcevaplığını sevdim. Kitaba eğlence katıyor. Çok iyi esprileri var.
(+) Çağlayan Babacan akıllıca benzetmelerle metne hareket katmış. İşin kurgusuna boğulmayıp okura okuma zevki vermeye yönelik çabası önemli. Bunu maalesef her aday romanda göremiyoruz. İşin edebiyat kısmını göz ardı etmemesi bakımından kendisine teşekkürü borç bilirim.
(+) Romanın Mardin'de geçen kısımlarını çok severek okudum. Yerli polisiye tabirinin hakkını veren, yerlileşme sorunu yaşamayan bir kitap.

Senenin okuması keyifli, iyi adaylarından birisiydi. Türkçe hataları olmasa 4/5 puanlıktı.


Yorum yaz
mode_edit