Orta Çağ -özellikle de Güney Doğu Avrupa tarihi- ilgilenen akademisyenlerin ortadan yok olmalarının ardında yatan sır nedir?Kazıklı Voyvoda'nın günümüzde yaşayan torunları olabilir mi,peki ya Voyvoda'yı aziz kabul eden bir Hristiyan tarikatı?Yoksa Vlad,ülkesini Osmanlı'ya karşı savunan bir-erken-milliyetçi miydi?
İki hüzünlü,göz yaşartan, ölümsüz aşk hikayesi eşliğinde Doğu Avrupa toprakları ve tarihi üzerinde doyumsuz bir seyahate çıkarıyor bizi Tarihçi.Vlad dönemi Romanya'sı ile çağdaş Demir Perde ülkesi Romanya'sı arasındaki kasvetli koşutluğu okuyun derinlemesine.
Tarihçi,XIX. yy. Klasiklerini anımsattı bana.Özellikle de Hugo ve de Balzac'ı.Şiir tadında hüzün dolu bir destan okuduğum.
Kitap adıyla ve konusuyla hemen ilgimi çekmişti.Fakatr esas okumak istediğim hikayenin,karakterin kendi hikayesinin alt başlığı gibi kaldığını görünce bende uzaklaşma hissi yarattı malesef.Özellikle mekan betimlemelerinin gereksiz yere fazla uzatıldığını düşünüyorum.
Kitap Kazıklı Voyvoda'yı anlatan bir kitap olmaktan ziyade diğer kahramanlara odaklanmış. Romanın başında rastladığımız, annesini yıllar önce kaybeden ve babası ile yaşayan kız bir şekilde babasının evraklarına ulaşınca hikayeye dahil oluyor. Hikaye geniş bir coğrafyayı kapsıyor ve Drakula gizemini çözmeye çalışanlara gönerilen eski bir kitap onları da lanetin içine sürüklüyor. Hikaye ilerledikçe Drakula ile kanbağı olanlarla da tanışıyor ve onların hikayedeki rolünü görerek şaşırıyorsunuz. Özetle güzel bir kitap ama gereksiz detaylar da mevcut.
Gerçekten güzel bir kitap, ama diğerlerin de belirtiiği gibi biraz fazla uzatılmış. Başta baba rolündeki Paul kızına başından geçen olayları anlatırken örneğin, hepsini birden değil, kısım kısım anlatır. Sürekli uzun uzun mektupların okunması okuyucuyu biraz sıkan bir özellik ama bence her şeyle beraber iyi bir kitap. Benden 7,5'den 8. Ama 100-150 sayfa daha kısı olsaydı 10 alabilirdi. Drakula'dan hoşlanan herkesin okuması gereken bir roman. Polisiye öğeler taşıyorsa da daha çok Korku kategorisine konulmalıdır.