Pazartesi Cinayetleri
Adli tıp antropoloğu olarak çalışan Temperance Brennan, aralık ayının kasvetli günlerinde hiçte hoş olmayan bir kazıyla uğraşıyordu. Bir pizzacının bodrumunda karşılarına çıkan üç iskelet buraya nasıl gelmiş ve bu insanlar ne zaman öldürülmüşlerdi. Tempe'den pek de hoşlanmayan cinayet masası dedektifi Luc Claudel iskeletlerin "tarihi" olduğunu bu yüzden de davanın kapatılması gerektiğini savunuyordu. Ama Tempe'in içgüdüleri ile tecrübesi üç cinayetle karşı karşıya olduğunu düşünüyordu.
Tipik bir Kathy Reichs
Kathy Reichs her zaman olduğu gibi son derece başarılı bir polisiye yazmıştır. Kurgunun yanında adli tıp bilgileri de veriyor ki, bazıları çok ilginçtir.
Pizza dükkanın altında üç ceset bulunduktan sonra ilk soru bunların kimlikleridir. Bunun için Adli Tıp Antropolojisi tüm marifetleri gösterir. Kaybolan kızlar aranıyor, dükkanın kiracıları araştırılıyor. Sonunda herkesin tüylerini diken diken eden bir çözüme ulaşıyor ki, tahmin etmek mümkün olduğunu tahmin etmiyorum. Heyecan, Adli Tıp bilgisi ve ana kahramanı Tempe Brennan'ın alt üst olmuş özel hayatı.
Benden 8 Puan. Tavsiye ederim...
Hafif
Derin ve etkileyici bir polisiye olduğunu iddia etmek zor. Daha ziyade hafif ve eğlencelik bir polisiye olduğunu söyleyebilirim.
Bu arada Temperence Brennan karakterinin de yaşadığı yerden kedisine kadar, saçının boyundan başından geçenlere kadar birebir yazarın kopyası olduğunu bilmek biraz yaratıcılığı öldürüyor. Otobiyografik bir roman diyeceğim ama, bayan Temperence'ın kitabın sonuna doğru kendi kendisine poliscilik oynaması herhalde kitaptaki yegane hayalgücüne dayalı öğelerden biri. :)) Kathy Reichs'ın içinde biraz süper kahraman olma ukdesi kalmış gibi :D
Siz bana bakmayın, okuyun yine de. Hızlı okunuyor, eğlenceli.
Tempe
Okuduğum ilk Kathy Reichs kitabı. Beğendim okumanızı tavsiye ederim.
Kitabın sonunun tahmin edilebileceğini bende düşünmüyorum.
Yorum yaz