Kahverengi Elbiseli Adam (
6.4/10)
Anne Beddingfeld, babasını kaybettikten sonra Londra'da yaşamaya karar verir. Ve günün birinde, içinde her zaman var olan macera tutkusu, Hyde Park'ın köşesindeki metro istasyonunda yaşadığı bir olayla canlanır. İstasyondaki bir adam rayların üstüne düşerek ölmüştür. Ama ne var ki olay göründüğü gibi değildir. Anne, kaza olmadığına inandığı olayın peşini bırakmaz ve elindeki tek ipucuyla 'Albay' olarak da bilinen katilin asıl kimliğini ortaya çıkarmaya çalışır. Ancak bilmediği şey Albay'ın da onun peşinde olduğudur. (Tanıtım Yazısı)
(Altın - 2009 )
Anne Beddingfeld, babasını kaybettikten sonra Londra'da yaşamaya karar verir. Ve günün birinde, i... (devamı...)
(Altın - 2020 )
Anne Beddingfeld, babasını kaybettikten sonra Londra'da yaşamaya karar verir. Ve günün birinde, i... (devamı...)
İntikam..
Alıştığımızdan biraz farklı bir Christie eseri.
Bir bilim adamının kızı tesadüfen bir cinayete tanık olur, cesedin cebinden düşen bir kağıt parçasında bir gemi adı ve hareket tarihi vardır. Genç kız bunu bir macera olarak görür ve bir yolunu bulup gemiye biner.
Elmaslar, ihtilaller, vahşi ve güzel bir doğa. Genelde bu türü sevmememe rağmen oldukça beğenmiştim kitabı. Tavsiye ederim.
Ikeda
Çok merak ediyorum:acaba bu kitabın başka yayını/baskısı yok mudur?
Afrika'nın Elmasları
Agatha Christie-Kahverengi Elbiseli Adam, güzel bir serüven romanı.
Bana gençliğimde okuduğum İki Çocuğun Devrialemi kitaplarını hatırlattı.
Anne'nin kendi ağzından anlattığı bölümler güzeldi.Sir Eustace'nin anlatığı bölümler biraz daha resmi ve soğuktu.
Kahramanımızın macera peşinde Afrika'da koşturmasıiçimdeki macera hevesini kırbaçladı.
Rodezya'daki elmas avcılığı da ilginçti.Fakat yazar Rodezya'daki emperyalist baskı ve sömürüyü es geçmiş.Oradaki mücadeleyi emperyalist menfaat mücadelesinin aleti olarak göstermiş.
Okurken sıkıldığım nadir Agatha Christie romanlarında birisi. Polisiye ögeleri de var fakat aşk konusu beni kitaba çekmeyi başaramadı ama kitabı yine de okunmaz hale getirmemiş.
Yorum yaz