Eduardo Mendoza, 1943 yılında Barcelona'da doğdu. Hukuk eğitiminden sonra, 1960-1965 yılları arasında avukat olarak bir bankaya bağlı olarak çalıştı. 1973 yılında, o dönemde faşizmi yaşayan ülkesini terk etti ve ABD'de çevirmen olarak çalıştı. Burada 1982 yılına kadar bu işini devam ettirdi. İlk romanı "La verdad sobre el caso Savolta" (Savolta Olayı Hakkındaki Gerçek), eleştirel bakışından dolayı kitap "Premio de la Cri­tica" ödülüne layik görüldü. Aynı roman daha sonra film olarak da çekildi. Mendoza'nın asıl tanınmasını sağlayan ise 1986 yılında yazdığı "La ciudad de los prodigios" (Mucizeler Kenti) olmuştur. İspanya'nın siyasi ve toplumsal yapısını betimleyen sözkonusu romanların yanısıra Mendoza'yı bütün dünyaya tanıtan en önemli eserler polisiye parodi tarzında kaleme aldığı "deli dedektif ceferino" üçlemesidir. Mendoza'nın söz konusu üçlemesinin anlatıcı kahramanı gerçek adını belirtmeyen ama romanlarda "ceferino" takma ismiyle bahsedilen paranoyak şizofren bir akıl hastasıdır. Üçlemenin ilk romanı olan El misterio de la cripta embrujada'da -1979 (Genç Kızlar Labirenti) akıl hastanesine kapatılmadan önce sabıkalı bir hırsız olan zoraki kahramanımız kapatıldığı akıl hastanesinden Barcelona polisinin içinden çıkamadığı bir vakayı çözmek üzere geçici olarak dışarı çıkarılır. Anlaşma gereği vakayı çözerse serbest kalacağı sözünü alan ceferino olayı çözmesine rağmen yöneticilerin sözünü tutmaması üzerine akıl hastanesine geri gönderilir. 1982'de çıkan El laberinto de las aceitunas'da da (Zeytinli Labirent) aynı senaryoyu yineleyen Mendoza üçüncü kitap "La aventura del tocador de señoras"da 2002- Kadınlar Tuvaleti Macerası)kahramanımızı akıl hastanesinden taburcu ederek Olimpiyat oyunları sonrası Barcelona'sına geri gönderir. Dördüncü roman El Enredo de la Bolsa y la Vida (Bir Hırsız Bir Berbere Gel beraber Bir İş Yapalım Demiş) 2012 yılında,  beşinci roman olan  El Secreto de la Modelo Extraviada (Kayıp Modelin Sırrı) 2015 yılında yayımlandı ve büyük başarı kazandı.  Söz konusu "adsız dedektif" serisi ile "novela negra", ya da "novela policíaca" olarak tanımlanan İspanyol suç edebiyatının önemli yazarları arasına giren Mendoza romanlarda kullandığı mizahi dil ve yarattığı absürd olay örgüsü ile post Franco dönemi İspanyasının acımasız bir eleştirisini yapmıştır. 1982 yılında Barcelona'ya dönen Mendoza, hâlâ orada yaşamını sürdürmektedir.