dul bir kadının kasaba şerifiyle birlikte önüne geçtikler ulusal facianın inanılmaz çyküsü sergileniyor...herkese tawsiye ederim
Doktor bu kitabında da merakımızı besleyeyim derken işin çine fantastik görünen öğeler katmayı ihmal etmemiş. Heyecan dozu fena olmasa da, yazarın cerrah'ını çok daha başarılı bulduğumu ekleyeyim. Ama yalnız ve güçlü kadın karakteri yine karşımızda bu sefer içine kasaba-dışarıdan gelen yabancı sosu da katılmaya çalışılmış. Zaten bu hem filmlerde hem kitaplarda sık sık karşımıza çıkan bir tema. Yazar başka şehre taşınma ve yeni bir hayata başlama temasını sık kullandı ve de kullanmaya devam edecek anlaşılan.
Kadın karakterimize kasabalı bir aşk bulmak ama bu ilişkiyi çeşitli sınavlardan geçmek zorunda bırakmak özel hayatın anlatıldığı kısma biraz heyecan ve merak katmayı da başarmış.
Kitap rahat okunuyor, merak da ediyoırsunuz ama öyle beklentiyi tavana vurduracak bir kitap değil. Boş zamanınız varsa okursunuz, olmazsa da çok bütyük bir kaybınız olmaz.
kitap gerçekten çok akıcı ve beğeniyle okudum.ama sonu bana çok basit geldi.sanki yazmış yazmış yorulmuş sonunuda öylesine yazmış gibi...
gene de iyi bi kitap olmadığını çıkarmayın...
Başlarken endişeliydim, ama umduğumdan daha çok beğendim. Belki de tüm kitaplara böyle başlamak lazım, beklentiyi düşük tutunca insan beğeniyor. Ama tabii, bu bir tıbbi gerilim ve ben tıbbi gerilim severim.
Kitabın sonu benim sevdiğim alanlara bağlandı. Biyolojik fenomen fikrinden de hoşlandım.
Bazı beni sıkan tarafları oldu:
1) Aile hekimi kadın doktorun sürekli acil servis ünitesinde acil müdahale yaparak birilerini hayata döndürmesinden sıkıldım.
2) Bazı diyaloglar gereksiz uzun ve mükerrerdi. Polisin kadını kalmaya ikna etmeye çalıştığı kısım, polisin geçen yüzyılda olmuş olayı öğrenirken tüm biyolojik teoriyi baştan anlatması vs.
Kitabın ismi de göle gönderme yaptığı için fena bir tercüme olmamış.
Hikayenin sonunu bağlamadılar, bundan sonra göle girmek yasak mı değil mi? :)