menu

Kramponlu Ceset ( 7.8/10)
Orjinal Adı:
-
Yazar:
Yayınevi:
Yayın Tarihi:
Çevirmen:
-
Grafik Tasarım:
-
Karakterler:
Sizin Puanınız:

Remzi Ünal polisiyelerinin ikincisi 'Kramponlu Ceset'. Detektifimizin bu seferki müşterisi tekstilci ve futbol kulübü başkanı İlhan Karasu. Küme düşme tehlikesi yaşayan takımının kilit maçı öncesi bir şike ihbarı alan Karasu, olayı araştırması için başvuruyor Remzi Ünal'a. Detektifimiz de olayı araştırmaya başlıyor. Tabiî her şey güllük gülistanlık, tereyağından kıl çeker gibi ilerlemiyor. Cinayetler, beklenmeyen şüpheliler ve her ipucunu titizlikle değerlendiren bir detektif... Celil Oker'in başarılı karakteri eski pilot, yeni özel detektif Remzi Ünal'ın ikinci macerasında da kendini çapraşık olayların içinde bulması onu tanıyanlar için hiç de şaşırtıcı değil. Oker'in akıcı bir dille, günümüzün yaşamsal öğelerini sık sık kullanarak yarattığı polisiye romanının kurgusuna okuyucu kendini ister istemez kaptırıyor. Yarattığı diğer karakterlerde de son derece inandırıcı Oker. Sürükleyici bir polisiye okurken, aynı zamanda çağdaş zamanlara hafif tebessümle bakmak isteyenler için, yeniden ya da ilk kez, heyecan verici bir seçenek 'Kramponlu Ceset'.
Diğer Baskıları

Nopic Nopic Nopic


Yorumlar


O bir Remzi Ünal Polisiyesi
November 08, 2005 19:51

Bu Celil Oker'den okuduğum ilk romandı. Remzi Ünal tiplemesine bayıldım. Tam bizden biri. Bununla beraber ne diyeyim. Futbol, cinayet, İstanbul.
İyi bir Türk polisiyesi arayanlara birbir.
Üstelik Remsi'i severseniz seri hala devam ediyor.


Remzi Ünal Nasıl Bir Dedektif
February 10, 2006 04:25

Remzi Ünal, üç boyutlu çizilmiş bir dedektif. Vaktinde havayollarından atılmış eski bir pilot. Özal döneminde çıktığı varsayılan özel dedektiflik yasasından yaralanarak mesleğe girmiş. Her onurlu dedektif gibi, aldatma vakalarıyla ilgilenmiyor.

Kramponlu Ceset'te Remzi Ünal'dan bir şike olayını aydınlatması istenir. Ancak arka arkaya işlenen cinayetler işi içinden çıkılmaz bir hale sokar.

Celil Oker, tip ve karakter yaratmada, toplumsal atmosferi betimlemede gayet başarılı. Özellikle bu yönüyle sivriliyor. Bu açıdan pek çok Batılı yazar eline su dökemez. Ancak vakanın kuruluşu, özellikle her şeyin açığa çıktığı son sahne bir parça zorlama içeriyor. Kramponlu Ceset, bu kusurlarına rağmen okunması keyifli ve gerekli bir kitap.


Yaşamdaki İroni
May 13, 2006 23:19

KRAMPONLU CESET
Celil Oker

Markalı ürün imal eden iki büyük tekstil şirketinin sahip ve yöneticileri,aralarındaki rekabeti başka alanlara da taşımışlar ve III.ligde mücadele eden iki İstanbul takımının finansör ve yöneticiliğini üstlenmişlerdir.Her iki takım da küme düşmek tehlikesiyle yüz yüzedir ve son maçlarında da rakiptirler,kaybedenin küme düşmesi kesindir.
Takımlardan birinin yöneticisi,takımdan iki oyuncunun şike yapacağı duyumunu alınca, kahramanımız özel dedektif Remzi Ünal ile iletişim kurar ve olayı aydınlatmasını ister.
Remzi Ünal,şirketin yeni kreasyonlarının tanıtıldığı defilede ilk kez görür,şirketin ve futbol takımının gözdelerini.Defile sürerken,duyduğu silah seslerinin kaynağını araştırdığında,henüz yeni tanıştığı bir fotoğrafçı/gazetecinin de cesedini bulur,fakat cesette kurşun yarası yoktur ve ölüm nedeninin kalp krizi olduğu anlaşılmaktadır.
Remzi Ünal,araştırmalarını sürdürdükçe,moda dünyasındaki mağrur ve çekici kadınlar,birbirlerini aldatan sevgililer,rakip firmanın bilgi ve gözde elemanlarını çalmak için ne gerekiyorsa yapan şirket yöneticileri,şantaj ve ihanetler ile karşılaşacaktır.Karşılaşmadığı tek olgu ise şikedir.
Ufak bir kitap elimdeki,ama olabildiğince sevimli.Remzi Ünal’ın kendine,çevresine ve yaşama bakışındaki ironiyi es geçmeyin.


Şike
May 17, 2006 16:20

Kramponlu Ceset Celil Oker'in ikinci kitabı benim de okuduğum ilk kitabı. Gayet güzel bir kitap rahat okunuyor.
Olaylar üçüncü ligde küme düşme tehlikesi yaşayan bir takımın aleyhindeki şike girişimi kuşkusuyla başlıyor. Tekstilci ve futbol kulübü başkanı İlhan Karasu Remzi Ünal'ı şike olayını çözmesi için görevlendiriyor.İşler bununla kalmıyor. İşin içine ölümler, reklamcılık dünyası, transferler, ihanet ve şantajlar giriyor.
Özel dedektif Remzi Ünal,Hava Kuvvetleri'nden emekli, THY'dan ayrılma bir plot.Dedektiflik hizmetleri yapıyor.


Ex kaptan,nevzuhur dedektif yeşil sahalarda..
June 25, 2006 19:42

Remzi Ünal ikinci macerası ile karşımızda.İlki kadar zeki ve başarılı bulmasam da bu ikinci maceranın konusu daha güzel gibi geldi bana.Remzi Ünal olaya dahil olduğunda bütün olaylar ve kişiler gelip ona toslasa da güzel ve çabuk okunan bir hikaye var karşımızda. Polisiye olarak çok şey vadetmese de hikayesi ve neşeli anlatımıyla güzel zaman geçirmek için ideal.Remzi Ünal'ın kişiliği ve olaylara bakış açısına bayıldım. Yalnız her fırsatta derin derin nefes alıp verecek ve jimnastik hareketler yapacak kadar sağlığına ve spora düşkün birinin bu denli sigara içmesi hoş gelmedi bana.Herhalde THY den ya da Hava Kuvvetlerinden kalma bir alışkanlık olsa gerek.


Türk dedektifi Remzi Ünal
August 23, 2006 21:15

Okuduğum ilk Celil Oker-Remzi Ünal polisiyesiydi.Tam yaz günlerine uyfun naif ve eğlenceli buldum.İçinde cinayetin derin nedenelri yok ama kramponların sonradan aldığı renkle ipucu bağlantısı benim hoşuma gitti.


rahat rahat okuyun
August 24, 2006 11:35

İlk kez bir remzi ünal polisiyesi okudum.Genel olarak iyi olduğunu düşünüyorum.okunmasının rahat ve akıcı olması bunda en büyük etken.Ama bence karakter üzerinde daha geniş bilgiler verilseymiş dedektife olan sempati artabilirmiş.


eh işte
December 27, 2006 14:05

kitabın artılarının ve eksilerinin karşılıklı olarak toplanması durumunda kitabın kazanmasının kesin olmasıyla birlikte, eksi tarafın ağırlığı da yabana atılır gibi değil. önce artılardan bahsetmek gerekirse, remzi ünal gerçekten sevimli bir karakter, güzel çizilmiş, güzel anlatılmış, ama biraz fazla anlatılmış. yazar karaktere verdiği yerin birazını keşke olaya vermiş olsaydı. herneyse, zaten küçücük bir kitap, dili kolay okumayı sağlıyor. remzi ünal karakterinin olaylara yaklaşımını sevdim, başta biraz mike hammer havası gibi gelse de, hemen akabinde adamımızın öyle maçolukla çok da alakası olmadığını, üstelik gayet şirin bir arkadaş olduğunu görüyoruz. aslında seri kitaplardaki dedektiflerin ayrıksı özelliklere sahip olmasına alışkınızdır, ama burada çok önemli olmuyor.

eksilere gelince, öncelikle şunu belirteyim ki kramponlu ceset seriden okuduğum tek kitap, belki diğer kitaplar daha iyi olabilir. olaylar bence çok fazla havada kalıyor, bu kitap çok daha kalın olmalıydı, ve bizi olay örgüsünün içine çekebilmeliydi. sanki, eski polisiye kitapların ilk sayfasında bulunan "kim kimdir" kısmı alınmış, ve herkesin kim olduğu fazlasıyla uzun olmuş hemen akabinde de cinayet oldu, katil de budur denmiş gibi. arada sanki hiçbir olay yok (biraz abartmış olabilirim, ancak yorumumun niteliği doğrudur, tartışma niceliğiyle ilgili olabilir)fazla bir olay gelişimi gormediğimiz için kurgudan bahsetmeye de pek gerek kalmıyor, çunku olaylar pek de birbirinin içine doğru gelişmeyince, kurgu da zayıf kalıyor haliyle.

önce adamımızı tanıyoruz, ardından birkaç farklı mekana gidiyoruz, buralarda çeşitli konuşmalar geçiyor, birkaç kaçıp kovalamaca, birkaç cinayet, sonra adamımızın içine doğuyor, ve alın size çözüm. açıkçası kitabın eğlenceli yeri, olayla ilgisi olmayan apartman yoneticisiyle remzi ünal'ın arasında geçenlerdi.

bu arada, konunun birçokları için baştan çıkarıcı olması muhtemel, ne de olsa işin içinde futbol var :)) aslında bu kısım gayet güzel aktarılmış, hakkını yememek lazım.

sonuç olarak, eğlenceli ama geriye hiçbirşey bırakmayan bir kitap bu. ne aklınızda bir söz kalıyor, ne bir olay, ne de bir karakter. hiç bir iz bırakmıyor. ama güzel tarafı, eğlenmek için okuyorsanız, boş birkaç saatiniz varsa, okuyun tabii. en azından boşuna okudum demezsiniz.


Ketum Dedektif Remzi
May 29, 2008 02:57

Rahat ve hızlı okunan bir kitaptı. Sürükleyicilik bakımından herhangi bir sorunu olduğunu düşünmüyorum. Keyifli vakit geçirtti bana. Remzi Ünal kararkteri beni hiç rahatsız etmedi; lakin Türk dedektiflerindeki bu son dönem aikido merakı ve anlamadığım aikido terimlerinin kitapta ikide bir karşıma çıkması bana antipatik geliyor.
Her ne kadar dağınık yaşamı ve tavırları ile bir Hard Boiled dedektifi olsa da; kitapta aksiyon abartılmamış. Ki, bence bu özellik, kesinlikle kitaba yıldızlı pekiyi vermemize sebep oluyor! :) Çünkü pek çok açıdan klişe olmaya kaderden mahkum bir "özel dedektif hikayesi" en azından bu açıdan diğer örneklerinden farklılaşıyor ve abartmadan, aşırıya kaçmadan, temiz temiz nihayete eriyor.
Yalnız, her ne kadar Kramponlu Ceset karakter ağzından yazılmış bir kitap olsa da; Remzi Ünal son derece ketum bir anlatıcı. Yalnızca olanları aktarıyor ve diyalogları yazıyor; fakat karakter ağzından yazılmış kitaplardan - biraz olsun - bekleyeceğimiz üzere, kendi düşünce akışına, mantıksal çıkarımlarına, fikirlerine, hislerine vs. hiç yer vermiyor. Sonuçlara nasıl ulaştığını, ne düşünerek olayları nasıl çözdüğünü bir türlü anlayamıyoruz ve diğer insanlarla taraf olduğu diyaloglar neticesinde dedektifimizin kafasından geçenleri tahmin etmek zorunda kalıyoruz. Haliyle, niye üçüncü şahıs ağzından yazılmamış ki bu roman? sorusunu ister istemez soruyorum ben. Remzi Ünal fikir ve çıkarımlarını doğru düzgün bizimle paylaşmadığından, ve diyaloglar da bu kapsamda (açıklayıcı bakımdan) yetersiz kaldığından; hikayenin sonunda benim için netleşmeyen çeşitli yerler kaldı.

7/10 diyorum. Celil Oker'in diğer kitaplarını okumaya sıcak bakıyorum.


Yorum yaz
mode_edit