Kurbanların eski kızılderili usulleriyle öldürülmeleri ya bir delilik ifadesi, ya da bir taklit durumu; Kızılderili sanılma isteği olabilir... Bazı psikozlular, mantıklı ve karmaşık davranışlar göstermeyi başarabilirler... "Ölümün tek panzehiri aşktı. Öte yandan, aceleciliğimi bir türlü bastıramıyordum. İçgüdülerim kontrolü ele almıştı. Beni tepelere yönlendiren birçok bulgu vardı. Derenin kayboluşu, Ayı Pençesi'nin öldürülmesi, Valadier'lerin mezarlarındaki çiçekler... Kayalar oradaydı, göğe doğru yükselen dev bir katedral gibi. İlk defasında olduğu gibi mistik ve gizemli bir atmosfere girdiğimi hissetim" (Julia) George Valadier "Amerikan Yerlilerinin Haklarını Koruma Örgütü"ne mensuptur. Yerli halkı kalkındırıp örgütleme gayreti içindedir. Bir gece evine baskın yapılır. Ailesi katledilir, evi havaya uçurulur ve kendisi de yaralanır. Bundan sonra hayatı kararır. Valadier'nin önünde iki seçenek vardır: Ya çıldıracak, ya da çekip gidecektir. Başkalarıyla birlikte yaşamak onun için imkansızdır. Akrabalarını, dostlarını ve yabancıları birbirlerinden ayırt edemez olmuştur. İnsanları öldürmeyi düşünür önce. Ölümü özler.. ama yapamaz. Kaybolmaya karar verir. Sonra düşünmeyi, anılarına dönüşler yaşamayı, karısıyla mutluluklarını hatırlamayı, ağlamayı öğrenir... Gözyaşlarının tuzunu tattığında ise kendisini daha iyi hisseder. Zaman içerisinde yaşama nedenlerinin keşfe çıkar. Kahramanımız Julia'ya göre herkes önce el yordamıyla ilerler... Önemli olan ise denemektir. Valadier de öyle yapar. Düğümleri birlikte çözerler. Yaşam, ölüm, var olma savaşından düşünsel ve görsel anekdotlar... (Arka Kapak)

Yorum yaz

Yorum Başlığı

mode_edit Yorum

Yorum yazmak için buraya tıklayarak login olunuz